Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MÜSLÜMANLAŞMA : Turkish Turkish

müslümanlığı kabul etme, ıslamlaşma

MÜSLÜMANLAŞMAK : Turkish Turkish

müslümanlığı kabul etmek, ıslamlaşmak

MÜSLÜMANLAŞTIRMA : Turkish Turkish

müslümanlaştırmak eylemi, ıslamlaştırma

MÜSLÜMANLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

ir topluluğu ya da bir kimseyi ıslam dinine sokmak, ıslamlaştırmak

MÜSLÜMANLIK : Turkish Turkish

hz. muhammet'in yaydığı din, ıslam dini, ıslamlık, ıslamiyet

MÜSLÜMANLIK : Turkish Turkish

müslüman olma durumu

MÜSLÜMANLIK : Turkish Turkish

müslüman topluluğu

MÜSMİR : Turkish Turkish

yararlı, verimli

MÜSMİR : Turkish Turkish

sonuç veren

MUŞMULA : Turkish Turkish

gülgillerden küçük bir ağaç (mespilus germanica)

MUŞMULA : Turkish Turkish

u ağacın olgunlaşıp çürüdükten sonra yenebilen, yuvarlak, mayhoş, buruk ve beş çekirdekli meyvesi, döngel, beşbıyık

MUŞMULA GİBİ ( YA DA MUŞMULA SURATLI) : Turkish Turkish

yüzünde pek çok buruşuk ve kırışık bulunan

MUSON : Turkish Turkish

güney asya kıyılarıyla hint denizi'nde, yaz ve kış mevsimlerinde birbirine ters yönlerden esen geniş alanlı rüzgâr: yaz musonu nemlidir

MÜSPET İLİMLER : Turkish Turkish

pozitif bilimler

MÜSPET, -Tİ : Turkish Turkish

olumlu

MÜSPET, -Tİ : Turkish Turkish

pozitif

MÜSRİF : Turkish Turkish

tutumsuz, savurgan

MÜSRİFLİK : Turkish Turkish

tutumsuzluk, savurganlık, °israf

MÜŞRİK, -Kİ : Turkish Turkish

tanrı'ya ortak koşan

MUŞTA : Turkish Turkish

karşısındakine vurmak için özel olarak açılmış deliklerine parmakların geçirilmesi ile kullanılan demir parçası

MUŞTA : Turkish Turkish

kunduracıların, derileri vurarak inceltmek için kullandıkları metalden tokmak

MUŞTA : Turkish Turkish

parmağın biri bükülüp sivriltilerek vurulan yumruk

MÜSTACEL : Turkish Turkish

ıvedi, evgin

MÜSTACELEN : Turkish Turkish

ıvedilikle

MÜSTACELİYET, -Tİ : Turkish Turkish

ıvedilik