Turkish
MÜSAVİ OLMAK : Turkish Turkish
eşit durumda olmak, eşit olmak
MÜŞAVİR : Turkish Turkish
danışman
MÜŞAVİRLİK : Turkish Turkish
danışmanlık
MUSAVVER : Turkish Turkish
esim konulmuş, resimli
MUSAVVER : Turkish Turkish
zihinde tasarlanmış; düşünülmüş olan
MÜŞEBBEH : Turkish Turkish
ir şeyle arasında benzerlik bulunan, benzetilen
MÜSEBBİP : Turkish Turkish
ir şeyin olmasına, yapılmasına neden olan, yol açan (kimse ya da şey)
MÜSECCEL : Turkish Turkish
kütüğe geçirilmiş, tescil edilmiş, °sicilli
MÜSEDDES : Turkish Turkish
altıgen
MÜSEDDES : Turkish Turkish
divan edebiyatında her bendi altı dizeden oluşmuş nazım biçimi
MÜŞEKKEL : Turkish Turkish
içim verilmiş
MÜŞEKKEL : Turkish Turkish
ıri, gösterişli
MÜSEKKİN : Turkish Turkish
ağrıyı sızıyı gideren, yatıştırıcı
MÜSELLEM : Turkish Turkish
yadsınamayan, karşı çıkılamayan, söz götürmez
MÜSELLES : Turkish Turkish
üç bölümden oluşan, üçlü
MÜSELLES : Turkish Turkish
üçgen
MÜSELLESAT, -TI : Turkish Turkish
trigonometri
MÜSELSEL : Turkish Turkish
irbirine bağlı olan, art arda zincirleme olarak gelen
MÜSEMMA : Turkish Turkish
ad verilmiş, adı olan
MÜSEMMEN : Turkish Turkish
sekiz bölümden oluşan, sekizli
MÜSEMMEN : Turkish Turkish
sekizer dizeli bentlerden oluşan koşuk
MÜŞERREF : Turkish Turkish
onur verilerek yüceltilmiş, şerefli
MÜŞERREF OLMAK : Turkish Turkish
onurlanmak, onur kazanmak, şereflenmek
MUSEVİ : Turkish Turkish
musa peygamber'in dininden olan (kimse)
MUSEVİ : Turkish Turkish
ısrailoğulları soyundan olan kimse, yahudi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani