Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
NIŞADIRKAYMAĞI, -NI : Turkish Turkish

amonyum karbonat

NIŞADIRRUHU, -NU : Turkish Turkish

amonyak

NİSAİ : Turkish Turkish

kadınla ilgili

NİSAİ : Turkish Turkish

kadın hastalıkları ile ilgili

NİSAİYE : Turkish Turkish

kadın hastalıkları, °jinekoloji

NİSAİYE : Turkish Turkish

hastanelerde kadın hastalıkları ile ilgili bölüm

NİSAİYECİ : Turkish Turkish

kadın hastalıkları uzmanı, °jinekolog

NİSAN : Turkish Turkish

yılın otuz gün süren dördüncü ayı

NİŞAN : Turkish Turkish

ım, iz, belirti, °alamet

NİŞAN : Turkish Turkish

nişanlanma sırasında yapılan tören

NİŞAN : Turkish Turkish

evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma

NİŞAN : Turkish Turkish

kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef

NİŞAN : Turkish Turkish

hedefi vurmak için silah, taş vb.ye gerekli doğrultuyu verme

NİŞAN : Turkish Turkish

gördükleri önemli işlerden dolayı kişileri onurlandırmak için devletçe verilen anmalık

NİŞAN ALMAK : Turkish Turkish

(ateşli silahlara) bir hedefi vurmak için gerekli doğrultuyu vermek, gezlemek

NİŞAN ALMAK : Turkish Turkish

kendisine nişan verilmek

NİŞAN ATMAK : Turkish Turkish

ateşli silahlarla atış yapmak

NİŞAN HALKASI ( YA DA YÜZÜĞÜ) : Turkish Turkish

çiftlerin nişanlanınca taktıkları ve evlilik yaşamlarında da taşıdıkları halka biçiminde yüzük

NİŞAN TAKMAK : Turkish Turkish

(nişanlanan çift için) nişan yüzüklerini parmaklarına geçirmek

NİŞAN TAKMAK : Turkish Turkish

göğsüne nişan iliştirmek

NİŞAN VERMEK : Turkish Turkish

irini nişanla ödüllendirmek

NİŞAN YAPMAK : Turkish Turkish

nişan töreni düzenlemek

NİSANBALIĞI, -NI : Turkish Turkish

nisanın birinci gününde yapılan aldatma ve şaka

NİŞANCI : Turkish Turkish

attığı kurşun, taş vb. ile hedefi vurmakta ustalık kazanmış olan

NİŞANCI : Turkish Turkish

padişah divanı üyesi olan, antlaşma, berat, menşur, nağme ve fermanların başına tuğra çeken görevli, °tevkici