Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
NİCELİK : Turkish Turkish

genellikle sayılabilen, toplamı doğrudan sayı olarak belirtilebilen genel özellik

NİÇİN : Turkish Turkish

ir olayın amacını, nedenini sormak için kullanılır

NİDA : Turkish Turkish

çağırma, bağırma, seslenme

NİDA : Turkish Turkish

ünlem

NİFAK SOKMAK : Turkish Turkish

ara açmak, anlaşmazlık çıkarmak

NİFAK, -KI : Turkish Turkish

geçimsizlik, anlaşmazlık

NİFAKÇI : Turkish Turkish

ara bozan, ara açan (kimse)

NİHAİ : Turkish Turkish

ışi sona erdiren, işi kesen, sonuncu

NİHAİ KARAR : Turkish Turkish

muhakeme sonunda verilen karar

NİHALE : Turkish Turkish

sofrada kullanılan çaydanlık, tencere, sahan altlığı

NİHAVENT : Turkish Turkish

türk müziğinde bir makam adı; batı müziğindeki sol minördür

NİHAYET, -Tİ : Turkish Turkish

son

NİHAYET, -Tİ : Turkish Turkish

sonunda

NİHAYET, -Tİ : Turkish Turkish

-den başka bir şey değil

NİHAYETLENME : Turkish Turkish

nihayetlenmek eylemi, son bulma

NİHAYETLENMEK : Turkish Turkish

itmek, son bulmak

NİHAYETSİZ : Turkish Turkish

sonsuz, sonu gelmez

NİHAYETSİZLİK : Turkish Turkish

nihayetsiz olma durumu, sonsuzluk

NİHİLİST, -Tİ : Turkish Turkish

nihilizm yanlısı, hiççi

NİHİLİZM : Turkish Turkish

hiççilik

NİKÂH : Turkish Turkish

ir erkekle bir kadının evlilik birliği kurmasını sağlayacak yasal işlem

NİKÂH : Turkish Turkish

nikâh sırasında erkeğin kadına borçlandığı para

NİKÂH DÜŞMEK : Turkish Turkish

irbirleriyle evlenmelerine yasal ya da örf bakımından engel bulunmamak

NİKÂH KIYMAK : Turkish Turkish

nikâh memuru, yasaya göre çiftlerin karı koca olduklarını bildirmek

NİKÂH MEMURU : Turkish Turkish

yasalara uygun olarak nikâh işlemini yapan, nikâh kıyan görevli