Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
NİKÂH TAZELEMEK : Turkish Turkish

oşandığı kişiyle yeniden evlenmek

NİKÂHLAMA : Turkish Turkish

nikâhlamak eylemi

NİKÂHLAMAK : Turkish Turkish

nikâh etmek

NİKÂHLAMAK : Turkish Turkish

nikâh kıymak

NİKÂHLANIŞ : Turkish Turkish

nikâhlanmak eylemi ya da biçimi

NİKÂHLANMA : Turkish Turkish

nikâhlanmak eylemi

NİKÂHLANMAK : Turkish Turkish

ir kimseye nikâhla bağlanmak

NİKÂHLANMAK : Turkish Turkish

yasal olarak nikâh işlemleri yapılmak

NİKÂHLI : Turkish Turkish

yasal olarak nikâh işlemi yapılmış olan (karı ya da koca)

NİKÂHSIZ : Turkish Turkish

aralarında nikâh olmadığı halde karı koca hayatı süren

NİKÂHSIZ : Turkish Turkish

nikâhsız olarak

NİKAP : Turkish Turkish

yüz örtüsü, peçe

NİKBET, -Tİ : Turkish Turkish

düşkünlük, talihsizlik, felaket

NİKBİN : Turkish Turkish

ıyimser, °optimist

NİKBİNLİK : Turkish Turkish

ıyimserlik, °optimizm

NİKEL : Turkish Turkish

atom sayısı 28, atom ağırlığı 58,69 ve yoğunluğu 8,8 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenir ve kolayca tel durumuna getirilir bir element, simgesi ni

NİKEL KAPLAMA : Turkish Turkish

nikelaj

NİKELAJ : Turkish Turkish

metal bir yüzeyi nikelle kaplama

NİKELAJ : Turkish Turkish

nikel kaplanmış metal

NİKELLEME : Turkish Turkish

nikelaj

NİKELLİ : Turkish Turkish

ileşiminde nikel bulunan

NİKELLİ : Turkish Turkish

nikelle kaplanmış

NİKOTİN : Turkish Turkish

tütün yapraklarından çıkarılan, renksiz, açıkta bırakılınca havadan oksijen alarak esmerleşen, 247 °c'de kaynayan ve 1,033 yoğunluğunda çok zehirli bir alkaloit (c10,h14,n12)

NIKRİS : Turkish Turkish

damla hastalığı, °gut

NİKRİSLİ : Turkish Turkish

gutlu