Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
NİYOBYUM : Turkish Turkish

atom sayısı 41, atom ağırlığı 93,1, yoğunluğu 12,7 olan, oksijen, kükürt ve klor gibi maddelerle bileşikler veren bir element, °kolombiyum, simgesi nb

NİZA, -I : Turkish Turkish

çekişme, hırlaşma, bozuşma, kavga

NİZAM : Turkish Turkish

düzen

NİZAMİ : Turkish Turkish

ıstenilen nizamda, düzende olan, kurallara uygun olan

NİZAMİ : Turkish Turkish

yasalarla ilgili olan

NİZAMİYE : Turkish Turkish

kara ordusu

NİZAMİYE : Turkish Turkish

asker örgütünde, dört yıl muvazzaflık, iki yıl yedek askerlik hizmetini yapmakta olan asker

NİZAMİYE KAPISI : Turkish Turkish

kışla ve garnizonlarda giriş kapısı

NİZAMİYE KARAKOLU : Turkish Turkish

nizamiye kapısındaki karakol

NİZAMLI : Turkish Turkish

düzenli, tertipli

NİZAMLI : Turkish Turkish

tüzüğe uygun

NİZAMNAME : Turkish Turkish

tüzük

NİZAMSIZ : Turkish Turkish

düzensiz, tertipsiz

NİZAMSIZ : Turkish Turkish

tüzüğe aykırı

NİZAMSIZLIK : Turkish Turkish

düzensizlik, tertipsizlik

NİZAMSIZLIK : Turkish Turkish

tüzüğe aykırılık

NO : Turkish Turkish

nobelyum'un simgesi

NOBELYUM : Turkish Turkish

atom numarası 102 olan radyoaktif element, simgesi no

NÖBET BEKLEMEK ( YA DA TUTMAK) : Turkish Turkish

(asker, polis vb.) bir yeri, bir kimseyi, bir aracı gözetlemek, korumak gibi amaçlarla bulunduğu yerden belli bir süre ayrılmamak

NÖBET BEKLEMEK ( YA DA TUTMAK) : Turkish Turkish

sıra ile beklemek

NÖBET ÇALMAK : Turkish Turkish

elli zamanlarda mızıka çalmak

NÖBET, -Tİ : Turkish Turkish

sıra, keşik

NÖBET, -Tİ : Turkish Turkish

sıra ile yapılan görev, keşik

NÖBET, -Tİ : Turkish Turkish

hastalık nedeniyle titreme, yüksek ateş

NÖBET, -Tİ : Turkish Turkish

vakit vakit ortaya çıkan aynı türden fizyolojik bozuklukların tümü