Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
NÖBET, -Tİ : Turkish Turkish

kez, defa

NÖBETÇİ : Turkish Turkish

nöbet bekleyen, nöbet sırası kendisinde olan (kimse)

NÖBETÇİLİK : Turkish Turkish

nöbetçi olma durumu

NÖBETLEŞE : Turkish Turkish

nöbet sırasıyla, nöbetle, °münavebe ile

NÖBETLEŞME : Turkish Turkish

nöbetleşmek eylemi

NÖBETLEŞMEK : Turkish Turkish

sıra ile nöbet görevini yapmak

NÖBETŞEKERİ, -Nİ : Turkish Turkish

halk arasında ilaç olarak kullanılan billurlaşmış şeker

NOBRAN : Turkish Turkish

davranışı kaba, sert ve gönül kırıcı olan, °nadan

NOBRANCA : Turkish Turkish

kaba, sert, kırıcı (bir biçimde)

NOBRANLIK : Turkish Turkish

nobran olma durumu ya da nobranca davranış

NODA : Turkish Turkish

üstü toprakla örtülü saman yığını

NODUL : Turkish Turkish

üvendirenin ucuna çakılmış sivri demir çivi

NODULLAMA : Turkish Turkish

nodullamak eylemi

NODULLAMAK : Turkish Turkish

hayvanı üvendire ile dürtmek

NODULLAMAK : Turkish Turkish

(ış için) dürtmek, uyarmak, anımsatmak

NODULLANMA : Turkish Turkish

nodullanmak eylemi

NODULLANMAK : Turkish Turkish

nodullamak eylemine konu olmak

NOEL : Turkish Turkish

hıristiyanların, ısa'nın doğum gününü kutladıkları bayram, yortu

NOEL AĞACI : Turkish Turkish

noel yortusunda hıristiyanların mumlarla ve oyuncaklarla süsledikleri küçük çam ağacı

NOEL AĞACI : Turkish Turkish

gemilerde çeşitli anlamlar taşıyan ışıklı imlerin topluca sıralandığı direk

NOEL BABA : Turkish Turkish

hıristiyan çocuklarına noel gecesi gelip kendilerine armağan bıraktığı anlatılan düşsel kişi

NOFROST : Turkish Turkish

karlanma ve buzlanma olmayan buzdolabı

NOGAY : Turkish Turkish

altınordu devleti başbuğlarından biri olan nogay'ın yönetimindeki kıpçaklara verilen ad

NOGAY : Turkish Turkish

ugün kuzey kafkasya'da bir türk boyunun adı

NOGAYCA : Turkish Turkish

nogay dili