Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
NOKTALAMAK : Turkish Turkish

nokta koymak

NOKTALAMAK : Turkish Turkish

yazıda noktalama imlerini yerli yerine koymak

NOKTALAMAK : Turkish Turkish

sona erdirmek

NOKTALANMA : Turkish Turkish

noktalanmak eylemi

NOKTALANMAK : Turkish Turkish

noktalamak eylemi yapılmak

NOKTALI : Turkish Turkish

nokta konmuş olan, üstünde noktalar olan

NOKTALI VİRGÜL : Turkish Turkish

yazıda, birbirine bağlı ama her biri kendi içinde bağımsız tümceleri ayırmada; tümcede, virgülle ayrılmış örnek kümeler ya da değişik örnekler arasında kullanılan noktalama imi, (;)

NOKTASAL : Turkish Turkish

nokta özelliği gösteren, nokta ile ilgili

NOKTASI NOKTASINA : Turkish Turkish

eksiksiz, tastamam, tamamen

NOKTASIZ : Turkish Turkish

noktası olmayan

NOKTASIZ VİRGÜLSÜZ : Turkish Turkish

hiç nokta virgül kullanmadan

NOKTASIZ VİRGÜLSÜZ : Turkish Turkish

hiç soluk almadan

NOKTRÜN : Turkish Turkish

ıçli, duygulu, romantik içerikli, özgürce bestelenmiş müzik parçası

NOMİNAL : Turkish Turkish

ad belirtilerek yapılan

NOMİNAL DEĞER : Turkish Turkish

hisse senedi, tahvil vb. için üzerinde belirtilmiş değer

NOMİNALİST : Turkish Turkish

adçı

NOMİNALİZM : Turkish Turkish

adcılık

NOMİNATİF : Turkish Turkish

yalın durum

NOMOGRAFİ : Turkish Turkish

sayısal hesaplar yerine, başka çizgilerle kesim noktaları çözümleri veren, uygun biçimde çizilmiş çizgi ya da grafiklerden yararlanmaya dayanan yöntem

NONOŞ : Turkish Turkish

sevgi sözü olarak söylenir

NONOŞ : Turkish Turkish

kadınsı tavırlı, edilgin eşcinsel erkek

NONOŞLUK : Turkish Turkish

nonoş2 olma durumu

NORM : Turkish Turkish

kural olarak benimsenmiş, yerleşmiş ilke ya da yasaya uygun durum, düzgü

NORMAL, -Lİ : Turkish Turkish

kurala uyan, alışılagelene uyan, düzgüye uygun, düzgülü

NORMAL, -Lİ : Turkish Turkish

u durumda olan şey