Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
NOT VERMEK : Turkish Turkish

öğrencinin bilgisini bir sayı ya da derece ile belirlemek

NOT, -TU : Turkish Turkish

ir şeyi anımsamak için yazılan kısa yazı

NOT, -TU : Turkish Turkish

okullarda her öğrencinin bilgisi üzerine edinilen kanıyı gösteren sayı ya da derece, °numara

NOT, -TU : Turkish Turkish

ir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı

NOTA : Turkish Turkish

ir müzik sesini belirtmeye yarayan im

NOTA : Turkish Turkish

ir devletin başka bir devlete ya da elçisine yaptığı bildiri

NOTER : Turkish Turkish

çeşitli belge ve işlemlere geçerlik kazandırmak, yasanın öngördüğü diğer görevleri yerine getirmekle yükümlü, belli nitelikleri ve kendine özgü bir hukuksal statüsü olan kamu görevlisi

NOTER : Turkish Turkish

noterin çalıştığı yer

NOTERLİK : Turkish Turkish

noterin görevi ya da orunu

NOTERLİK : Turkish Turkish

noter

NÖTRLEME : Turkish Turkish

nötrlemek eylemi

NÖTRLEMEK : Turkish Turkish

asit ya da alkali tepkisi gösteren bir eriyiği alkali ya da asit katarak nötr duruma getirmek

NÖTRLEŞME : Turkish Turkish

nötrleşmek eylemi

NÖTRLEŞMEK : Turkish Turkish

nötr duruma gelmek

NÖTRLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

nötrlemek

NÖTRLÜK : Turkish Turkish

nötr bir cismin ya da ortamın durumu, niteliği

NÖTRON : Turkish Turkish

yaklaşık olarak proton ağırlığında ve elektrik yüklü olmayan bir atom cisimciği

NÖTRON BOMBASI : Turkish Turkish

güçlendirilmiş ışınımlı ya da küçültülmüş ısıl ve mekanik özellikler gösteren nükleer silah

NOVA : Turkish Turkish

parlaklığı birdenbire artan, değişen yıldız

: Turkish Turkish

çıplak

NÜANS : Turkish Turkish

ayırtı

NÜBÜVVET, -Tİ : Turkish Turkish

nebilik, savacılık, peygamberlik

NÜFUS : Turkish Turkish

kişi

NÜFUS : Turkish Turkish

elirli bir bölgede, belirli bir anda, bir ülkede yaşayanların oluşturduğu toplam sayı

NÜFUS : Turkish Turkish

ortak bir özellik gösteren kimselerin tümü