Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
NÜKLEER SİLAH : Turkish Turkish

nükleer enerji ile yıkım gücü sağlayan silah

NÜKLEON : Turkish Turkish

atom çekirdeğini oluşturan proton ve nötronun ortak adı

NÜKS : Turkish Turkish

(hastalık) yeniden ortaya çıkma, depreşme

NÜKSETME : Turkish Turkish

nüksetmek eylemi

NÜKSETMEK : Turkish Turkish

(hastalık ya da başka bir durum) geri dönmek, yeniden başlamak, depreşmek

NÜKTE : Turkish Turkish

ınce anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, °espri

NÜKTE : Turkish Turkish

yazıda, resimde sözde ve davranışta ince, derin anlam, °espri

NÜKTE YAPMAK : Turkish Turkish

nükteli söz söylemek

NÜKTECİ : Turkish Turkish

ınce, güzel nükteler yapan (kimse)

NÜKTECİLİK : Turkish Turkish

nükteci olma durumu

NÜKTEDAN : Turkish Turkish

nükteci

NÜKTEDANLIK : Turkish Turkish

nüktecilik

NÜKTELİ : Turkish Turkish

nükte ile süslenmiş, nüktesi olan, esprili

NÜKUL ETMEK : Turkish Turkish

caymak, vazgeçmek

NÜKUL, -LÜ : Turkish Turkish

vazgeçme

NUKUT : Turkish Turkish

paralar, akçalar

NUMARA : Turkish Turkish

ir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, °rakam

NUMARA : Turkish Turkish

ölçü, derece

NUMARA : Turkish Turkish

öğrenciye verilen not

NUMARA : Turkish Turkish

ir telefonun açılmasını sağlayan sayılar

NUMARA : Turkish Turkish

ir yapıdaki daire ve odalarda oturanlar

NUMARA : Turkish Turkish

eğlendirici oyunlardan her biri

NUMARA : Turkish Turkish

hile, düzen

NUMARA YAPMAK : Turkish Turkish

ir hareketi yalandan yapmak ya da yapar gibi görünmek

NUMARACI : Turkish Turkish

davranışları yapmacıklı olan (kimse)