Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
NUR OL! : Turkish Turkish

eğenme, alkış sözü

NUR TOPU GİBİ : Turkish Turkish

çok güzel ve temiz (çocuk)

NUR YÜZLÜ : Turkish Turkish

saygı uyandıran, pak yüzlü ihtiyarlardan söz ederken kullanılır

NURANİ : Turkish Turkish

işıklı

NURANİ : Turkish Turkish

saygı uyandıran, nurlu

NURCU : Turkish Turkish

nurculuk yanlısı (kimse ya da görüş)

NURCULUK : Turkish Turkish

saidi nursi'nin, kuran'ı kendine göre yorumlayarak oluşturduğu; ıslam ulusçuluğunu savunan, şeriat devleti kurmaya ve ıslam devletleri birliğini sağlamaya yönelik dinsel akım

NURLANDIRMAK : Turkish Turkish

işıklı bir duruma getirmek, ışıklandırmak

NURLANDIRMAK : Turkish Turkish

aydınlatmak

NURLANMA : Turkish Turkish

nurlanmak eylemi

NURLANMAK : Turkish Turkish

işık içinde kalmak

NURLANMAK : Turkish Turkish

temiz, parlak bir duruma gelmek

NURLU : Turkish Turkish

aydınlık, ışıklı, parlak

NURLU : Turkish Turkish

saygı uyandıran, temiz, °nurani

NURSUZ : Turkish Turkish

saygı uyandırmayan, sevimsiz

NURSUZLUK : Turkish Turkish

nursuz olma durumu

NUSAYRİ : Turkish Turkish

hatay ili ve çevrelerinde yaşayan bir türk topluluğuna eskiden verilen ad

NÜSHA : Turkish Turkish

irbirinin tıpkısı olan yazılı şeylerin her biri

NÜSHA : Turkish Turkish

(gazete, dergi vb. için) sayı

NUTKU TUTULMAK : Turkish Turkish

korkudan, heyecandan, şaşkınlıktan ve öfkeden konuşamaz olmak

NUTUK ATMAK ( YA DA ÇEKMEK) : Turkish Turkish

ir kimsenin uzun, sıkıcı bir konuşma yaptığını ya da özden yoksun bir söylev verdiğini belirtmek için kullanılan küçümseyici bir söz

NUTUK, -TKU : Turkish Turkish

söz, konuşma

NUTUK, -TKU : Turkish Turkish

söylev, °diskur

NÜVE : Turkish Turkish

ir şeyin özü, çekirdek

NÜZUL, -LÜ : Turkish Turkish

ınme