Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
O : Turkish Turkish

oksijen'in simgesi

O : Turkish Turkish

aşına getirildiği tümcenin anlattığı duyguyu belirtir

Ö : Turkish Turkish

tiksinme ya da bıkma anlatır

O BU : Turkish Turkish

herkes

O DENLİ : Turkish Turkish

öyle, o kadar

O DUVAR SENİN, BU DUVAR BENİM : Turkish Turkish

irinin yalpalayacak kadar sarhoş olduğunu anlatır

O GÜN BUGÜN(DÜR) : Turkish Turkish

o zamandan beri

O HALDE : Turkish Turkish

u durum karşısında, demek oluyor ki, öyleyse

O KADAR : Turkish Turkish

aşırılık belirtir

O KADAR : Turkish Turkish

tehdit ve kızgınlık bildirir

O KAPI (MAHALLE) SENİN BU KAPI (MAHALLE) BENİM : Turkish Turkish

sürekli gezip dolaşmayı anlatır

O SAAT : Turkish Turkish

hemen, o anda

O TARAFLI OLMAMAK : Turkish Turkish

önem vermemek, ilgi göstermemek, konuyla ilgisi yokmuş gibi davranmak

O TARAKTA BEZİ OLMAMAK : Turkish Turkish

o şeyle ilişiği bulunmamak

O YOLDA : Turkish Turkish

öyle, o gidiş ve düzenle

O YOLUN YOLCUSU : Turkish Turkish

(toplumun ahlak anlayışına göre) kötü bir yaşam sürdüren kimse

O YOLUN YOLCUSU : Turkish Turkish

ölümle sonuçlanacak bir durumda olan kimse

O, -NU : Turkish Turkish

tekil üçüncü kişiyi gösterir

O, -NU : Turkish Turkish

ıki ya da daha çok şeyden, daha önce sözü geçeni gösterir

O, -NU : Turkish Turkish

uzakta olan, hakkında konuşulan kimse ya da şeyi belirtir

O, O : Turkish Turkish

türk abecesinin on sekizinci harfi, sesbilim bakımından kalın, yuvarlak ve geniş ünlüyü gösterir

Ö, Ö : Turkish Turkish

türk abecesinin on dokuzuncu harfi; sesbilim bakımından, ince, yuvarlak, geniş ünlüyü gösterir

OBA : Turkish Turkish

göçebelerin konak yeri

OBA : Turkish Turkish

u konak yerinde konaklayan göçebe halk ya da aile

OBA : Turkish Turkish

genellikle bölmeli göçebe çadırı