Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ORGANİZASYON : Turkish Turkish

örgüt, °teşkilat

ORGANİZATÖR : Turkish Turkish

düzenleyici

ORGANİZE : Turkish Turkish

örgütlenmiş olan, örgütlü

ORGANİZE ETMEK : Turkish Turkish

ir etkinliği tasarlayarak gerçekleştirmek, düzenlemek

ORGANİZMA : Turkish Turkish

canlı bir varlığı oluşturan organların tümü, °uzviyet

ORGANİZMA : Turkish Turkish

herhangi bir canlı varlık

ORGANLAŞMA : Turkish Turkish

organlaşmak eylemi

ORGANLAŞMAK : Turkish Turkish

(canlılar için) organlar oluşmak, örgenleşmek

ORGANTİN : Turkish Turkish

seyrek dokunmuş, ince, sert bir kumaş

ORGANTİN : Turkish Turkish

u kumaştan yapılmış

ORGANZE : Turkish Turkish

ıpek ya da keten iplikle dokunmuş, tülbent inceliğinde bir çeşit kolalı kumaş

ORGANZE : Turkish Turkish

u kumaştan yapılmış

ORGAZM : Turkish Turkish

cinsel uyarım ve zevkin en yüksek noktası

ÖRGE : Turkish Turkish

yan yana gelerek bir bezeme işini oluşturan ve kendi başına birer birlik olan öğelerden herbiri, °motif

ÖRGEN : Turkish Turkish

organ, °uzuv

ORGENERAL, -Lİ : Turkish Turkish

asıl görevi ordu komutanlığı olan rütbesi en yüksek general

ORGENERALLİK : Turkish Turkish

orgeneralin rütbesi

ORGENERALLİK : Turkish Turkish

orgeneralin orunu ve görevi

ÖRGENSEL : Turkish Turkish

örgenle ilgili, °organik, °uzvi

ÖRGÜ : Turkish Turkish

örmek eylemi ya da biçimi

ÖRGÜ : Turkish Turkish

tığ ya da şişlerle, ilmiklerin yan yana getirilmesiyle örülerek yapılmış şey

ÖRGÜ : Turkish Turkish

örülmüş saç bölüğü, belik

ÖRGÜ : Turkish Turkish

dokumacılıkta atkı ve çözgü ipliklerinin, dokumayı oluşturacak biçimde belli bir desene göre kesişmesi

ÖRGÜ : Turkish Turkish

kimi sinir ya da damarların birbirine geçip dolaşmasından ortaya çıkan oluşum

ÖRGÜ : Turkish Turkish

ıletişim, ulaşım vb.'nin ülke yüzeyinde yayılmış biçimi