Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ORMAN : Turkish Turkish

ağaçlarla örtülü geniş alan; bu ağaçların tümü

ORMAN GİBİ : Turkish Turkish

(saç, kaş vb. için) gür, çok

ORMAN KANUNU : Turkish Turkish

kabagüç

ORMAN KEBABI : Turkish Turkish

tas kebabına benzer bir çeşit et yemeği

ORMAN KİBARI : Turkish Turkish

ayı

ORMAN TAŞLAMAK : Turkish Turkish

ir kimsenin düşüncesini dolaylı olarak öğrenmeye çalışmak

ORMANCI : Turkish Turkish

orman işlerine bakan kimse

ORMANCI : Turkish Turkish

orman mühendisi

ORMANCIL : Turkish Turkish

ormanlarda yaşayan (kuş vb.)

ORMANCILIK : Turkish Turkish

orman işi ile uğraşma

ORMANCILIK : Turkish Turkish

ormana değer verme anlayışı

ORMANCILIK : Turkish Turkish

ormanların yetiştirilmesi ve bakımını konu alan çalışma alanı

ORMANLAŞMA : Turkish Turkish

orman durumuna gelme

ORMANLAŞMAK : Turkish Turkish

orman durumuna gelmek

ORMANLAŞTIRMA : Turkish Turkish

orman örtüsü yok olmuş yöreyi yeniden orman durumuna getirme

ORMANLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

orman durumuna getirmek

ORMANLIK : Turkish Turkish

ormanı çok olan ya da orman gibi olan (yer)

ORMANSARMAŞIĞI, -NI : Turkish Turkish

akasma

ORMANSIZ : Turkish Turkish

ormanı olmayan

ORMANSIZLAŞTIRMA : Turkish Turkish

ormansızlaştırmak eylemi

ORMANSIZLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

ormanları yok etme eylemi

ORMANTAVUĞU, -NU : Turkish Turkish

ormantavuğugillerden kuşların, özellikle avrupa ve asya'da yaşayan siyah tüylü türlerinin ortak adı

ORMANTAVUĞUGİLLER : Turkish Turkish

dünyanın soğuk ve ılıman bölgelerinde yaşayan, orta ya da büyük yapıda, mat ya da parlak renkli, ormantavuğu, çil ve çayırtavuğunu içine alan bir familya

ÖRME : Turkish Turkish

örmek eylemi

ÖRME : Turkish Turkish

örülerek yapılmış