Turkish
ÖRMECİ : Turkish Turkish
örgü ören, örgü örmesini bilen kişi
ÖRMECİ : Turkish Turkish
kumaş örme işinde çalışan kişi
ÖRMEK, -ER : Turkish Turkish
ıplik, yün, tel, saz gibi şeyleri elde şiş, tığ yardımıyla birbirine dolayarak işlemek ya da tezgâhta dokumak
ÖRMEK, -ER : Turkish Turkish
kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmak
ÖRMEK, -ER : Turkish Turkish
(saç, yele gibi şeyler için) telleri birkaç bölüme ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmak
ÖRMEK, -ER : Turkish Turkish
duvar yapmak ya da onarmak
ÖRMEK, -ER : Turkish Turkish
(müzik, yazın vb. için) bir özelliği oluşturmak, ortaya koymak
ORNATMA : Turkish Turkish
ornatmak eylemi, °ikame etme
ORNATMA : Turkish Turkish
ir türün yerine onun değişik bir biçiminin geçmesi
ORNATMA : Turkish Turkish
molekülün geri kalan bölümünde değişikliğe yol açmadan bir atom ya da bir kök yerine bir başka atom ya da kökün geçmesi
ORNATMA : Turkish Turkish
ir cebisel ifadenin yerine bir başkasını koyma işlemi
ORNATMAK : Turkish Turkish
ir şeyin yerine başka bir şeyi koymak, °ikame etmek
ÖRNEĞİN : Turkish Turkish
sözgelişi, sözgelimi, örnek olarak, °mesela
ÖRNEK : Turkish Turkish
enzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, °model
ÖRNEK : Turkish Turkish
ir bütünün niteliğini anlatmak için bütünden ayrılarak verilen küçük parça,göstermelik, °numune, °eşantiyon
ÖRNEK : Turkish Turkish
ir şeyin benzeri, tıpkısı, °misil
ÖRNEK : Turkish Turkish
ir düşünceyi, kuralı, gözlemi ya da savı desteklemek ve açıklamak amacıyla ileri sürülen söz, yapılan davranış, °misal
ÖRNEK : Turkish Turkish
durumu ve niteliği benimsenmeye değer kimse ya da şey
ÖRNEK : Turkish Turkish
en iyi biçimde olan
ÖRNEK ALMAK : Turkish Turkish
ir kimseye huy ve davranışta uymak, birini örnek olarak benimsemek
ÖRNEK ALMAK : Turkish Turkish
ir şeyden kendisi için ders çıkarmak
ÖRNEK OLMAK : Turkish Turkish
huy ve davranış yönünden, başkasının kendisine benzemesi yolunda etkili olmak: ıyi davranışlarıyla kardeşlerine örnek oluyor
ÖRNEKALAN : Turkish Turkish
deniz dibinden tortullar çıkaran araç
ÖRNEKLEM : Turkish Turkish
örnek olay olarak beliren, ele alınan şey
ÖRNEKLEME : Turkish Turkish
örneklemek eylemi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani