Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ÖRGÜTLÜ : Turkish Turkish

örgütlenmiş olan, °teşkilatlı, °organize

ÖRGÜTSEL : Turkish Turkish

örgütle ilgili

ÖRGÜTSÜZ : Turkish Turkish

örgütlenmiş olmayan, °teşkilatsız

ORİGAMİ : Turkish Turkish

kağıt katlama sanatı

ORİJİN : Turkish Turkish

aşlangıç, köken, aygıt

ORİJİNAL, -Lİ : Turkish Turkish

özgün

ORİJİNAL, -Lİ : Turkish Turkish

alışılagelenden daha değişik, şaşırtıcı nitelikte olan

ORİJİNAL, -Lİ : Turkish Turkish

fabrikasınca yapılmış olan, taklit olmayan (araç ve gereç)

ORİJİNALİTE : Turkish Turkish

özgünlük, orijinallik

ORİJİNALİTE : Turkish Turkish

alışılagelenden değişik, şaşırtıcı nitelikte olma durumu

ORİJİNALLİK : Turkish Turkish

orijinal olma durumu özgünlük

ORİON : Turkish Turkish

yedi yıldızlı bir takımyıldızı

ÖRK : Turkish Turkish

hayvanları bağlamaya yarayan kalın ip ya da zincir

ÖRK : Turkish Turkish

kavun, karpuz, kabak gibi bitkilerin toğrağın üstünde yayılan filizi

ORKESTRA : Turkish Turkish

yaylı ve üflemeli çalgılar topluluğu

ORKESTRA : Turkish Turkish

eski yunan tiyatrolarında, sahne ve seyirciler arasındaki çember biçiminde koro yeri

ORKESTRA : Turkish Turkish

kimi tiyatroların birinci katında sahne ya da perdeye en yakın koltuklara verilen ad

ORKESTRALAMA : Turkish Turkish

ir çalgı topluluğu için yazılmış parçanın notalarını; çalgıların tını farklarını göz önünde tutarak, bu topluluğu oluşturan çalgılar arasında paylaştırma sanatı, orkestrasyon

ORKESTRASYON : Turkish Turkish

orkestralama

ORKİDE : Turkish Turkish

çiçeklerinin güzelliği dolayısıyla camlıklarda yetiştirilen, salepgillerden birtakım bitki türlerinin ortak adı

ORKİNOS : Turkish Turkish

uskumrugillerden, boyu iki buçuk metre kadar olabilen eti yenir bir balık, ton (thunnus)

ORKİT, -Tİ : Turkish Turkish

erbezlerinin yangılanıp şişmesi

ÖRKLEMEK : Turkish Turkish

hayvanı otlaması için uzunca bir iple çayıra bağlamak

ORLON : Turkish Turkish

yapay dokuma ipliği

ORLON : Turkish Turkish

u iplikle dokunmuş kumaş