Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
RAHATSIZ : Turkish Turkish

ahat olmayan, tedirgin, huzursuz

RAHATSIZ : Turkish Turkish

ahat kullanılmayan, sıkıntı, tedirginlik veren

RAHATSIZ : Turkish Turkish

hasta, keyifsiz

RAHATSIZ ETMEK : Turkish Turkish

ahatını bozmak, rahatını, keyfini kaçırmak

RAHATSIZ OLMAK : Turkish Turkish

ahatı bozulmak, keyfi kaçmak, sağlığı bozulmak

RAHATSIZLANMA : Turkish Turkish

ahatsızlanmak eylemi

RAHATSIZLANMAK : Turkish Turkish

sağlığı bozulmak, hastalanmak, rahatsız olmak

RAHATSIZLAŞMAK : Turkish Turkish

ahatsızlanmak

RAHATSIZLIK : Turkish Turkish

ahatsız olma durumu, tedirginlik

RAHATSIZLIK : Turkish Turkish

hastalık

RAHATSIZLIK VERMEK : Turkish Turkish

ahatını bozmak, rahatını, keyfini kaçırmak

RAHİBE : Turkish Turkish

kadın rahip

RAHİBE GİBİ YAŞAMAK : Turkish Turkish

evine kapanıp, erkeklerden uzak yaşamak

RAHİBELİK : Turkish Turkish

ahibe olma durumu

RAHİBELİK : Turkish Turkish

ahibenin görevi

RAHİM : Turkish Turkish

koruyan, acıyan, merhamet eden

RAHİM, -HMİ : Turkish Turkish

dölyatağı

RAHİP : Turkish Turkish

hıristiyanlarda genellikle manastırda yaşayan din adamı, karabaş, keşiş

RAHİPLİK : Turkish Turkish

ahip olma durumu

RAHİPLİK : Turkish Turkish

ahibin görevi

RAHLE : Turkish Turkish

üzerinde kitap okunan, yazı yazılan, kimileri açılıp kapanabilen alçak, küçük masa

RAHMAN : Turkish Turkish

herkese, her canlıya merhamet eden (tanrı)

RAHMANİ : Turkish Turkish

tanrı ile ilgili, tanrısal, "şeytani" karşıtı

RAHMET OKUMAK : Turkish Turkish

tanrı'nın merhamet ve bağışlaması için dua etmek

RAHMET OKUMAMAK : Turkish Turkish

iyiliğine çalışmamak