Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
RAKIM : Turkish Turkish

yükselti

RAKİP : Turkish Turkish

herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan (kimse), °hasım

RAKİPLİK : Turkish Turkish

irbirine rakip olma durumu, °rekabet

RAKİPSİZ : Turkish Turkish

daha üstünü, daha iyisi bulunmayan (kimse ya da şey)

RAKİPSİZLİK : Turkish Turkish

akipsiz olma durumu

RAKİT : Turkish Turkish

durgun (su)

RAKKAS : Turkish Turkish

sarkaç, °pandül

RAKKAS : Turkish Turkish

aksı meslek edinmiş erkek

RAKKASE : Turkish Turkish

aksı meslek edinmiş kadın

RAKKASLI : Turkish Turkish

sarkacı olan

RAKLAJ : Turkish Turkish

dokumacılıkta metal ipliklerle sarılan ya da bükülen ipliklerin parlatıldığı işlem

RAKLE : Turkish Turkish

sıyırıcı

RAKOR : Turkish Turkish

oruları döndürmeden eklemeyi sağlayan bağlantı parçası

RAKS : Turkish Turkish

dans

RAKS : Turkish Turkish

salınım

RAKS AKSAĞI : Turkish Turkish

türk müziğinde küçük bir usûl

RAKSETME : Turkish Turkish

aksetmek eylemi

RAKSETMEK : Turkish Turkish

oynamak, dans etmek

RAKUN : Turkish Turkish

ir ayı türüne, kimikez de yanlışlıkla kunduz türüne verilen ad

RALLİ : Turkish Turkish

yarışmacıların otomobille belli yolları izleyerek ve özel kurallara uyarak belirli bir yere ulaşmalarına dayanan otomobil yarışması

RALLİCİ : Turkish Turkish

alliye katılan, ralli yarışını yapan yarışmacı

RALLİKROS : Turkish Turkish

trafiğe kapalı sert zeminli yollarda dört ya da altı otonun aynı anda yarıştıkları ralli

RAM : Turkish Turkish

oyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan

RAM ETMEK : Turkish Turkish

oyun eğdirmek, °itaat ettirmek

RAM OLMAK : Turkish Turkish

oyun eğmek, °itaat etmek