Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
RAPORTÖRLÜK : Turkish Turkish

sözcülük

RAPPADAK : Turkish Turkish

ansızın, beklenmedik bir biçimde ve anda: herşeyi rappadak söyler

RAPSODİ : Turkish Turkish

ıçinde, homeros'un şiirlerindeki olaylardan birini işleyen şarkı ya da parça

RAPSODİ : Turkish Turkish

ulusal ya da yöresel konulardan esinlenerek oluşturulmuş müzik yapıtı

RAPTEN : Turkish Turkish

tutturulmuş olarak, bağlı bir biçimde

RAPTETME : Turkish Turkish

aptetmek eylemi

RAPTETMEK : Turkish Turkish

ir şeyi bir yere iliştirmek, tutturmak

RAPTİYE : Turkish Turkish

düz, geniş başlı, kısa bir çivi görünüşünde, kâğıt ya da karton gibi şeyleri bir yere tutturmak için kullanılan araç

RAPTİYELEME : Turkish Turkish

aptiyelemek eylemi

RAPTİYELEMEK : Turkish Turkish

aptiye ile tutturmak

RAPTİYELENME : Turkish Turkish

aptiyelenmek eylemi

RAPTİYELENMEK : Turkish Turkish

aptiye ile tutturulmak

RASAT : Turkish Turkish

gözlem

RASATÇI : Turkish Turkish

gökbilim gözlemleri yapan

RASATHANE : Turkish Turkish

gözlemevi, °observatuar

RASGELE : Turkish Turkish

herhangi bir, gelişigüzel

RASGELE : Turkish Turkish

seçmeden, iyisini kötüsünü ayırmadan, gelişigüzel, °lalettayin

RASGELE : Turkish Turkish

"ışiniz rast gitsin" anlamında kullanılan iyi dilek sözü

RASIT : Turkish Turkish

gözleyici

RAŞİTİK : Turkish Turkish

aşitizme tutulmuş olan

RAŞİTİZM : Turkish Turkish

çocuklarda kalsiyum, fosfor eksikliğinden ya da dengesizliğinden ileri gelen, biçim bozukluğuna neden olan kemik hastalığı

RASPA : Turkish Turkish

demir, tahta yüzeylerdeki boya, pas gibi şeyleri çıkarmak, pürüzleri gidermek için kullanılan iri dişli bir törpü

RASPA : Turkish Turkish

aspalama, raspa yapma

RASPA ETMEK : Turkish Turkish

aspalamak

RASPA TAŞI : Turkish Turkish

gemi güvertelerini temizlemek için kullanılan süngertaşı