Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
RAYINA OTURTMAK : Turkish Turkish

ir işi yoluna, yöntemine koymak, düzgün işler duruma getirmek

RAZAKI : Turkish Turkish

kalınca kabuklu, iri ve uzunca taneli, şekeri çok bir tür üzüm

RAZI : Turkish Turkish

uygun bulan, benimseyen, isteyen, °kabul eden

RAZI ETMEK : Turkish Turkish

kabul ettirmek

RAZI GELMEK : Turkish Turkish

uygun bulmak, °kabul etmek

RAZI OLMAK : Turkish Turkish

uygun bulmak, beğenmek, benimsemek, istemek, °kabul etmek

RB : Turkish Turkish

ubidyum'un simgesi

RE : Turkish Turkish

harfinin adı

RE : Turkish Turkish

gam (ii) dizisinde do ile mi arasındaki ses

RE : Turkish Turkish

u sesi gösteren nota simgesi

RE : Turkish Turkish

enyum'un simgesi

REAKSİYON : Turkish Turkish

tepki

REAKSİYON : Turkish Turkish

tepkime

REAKTÖR : Turkish Turkish

yakıt olarak çevre havayı kullanan ve pervanelerin yardımı olmaksızın doğrudan doğruya tepki ile çalışan, iki ucu açık boru biçiminde itici

REAKTÖR : Turkish Turkish

ir katalizör yardımıyla kimyasal tepkime yaparak üretim elde edilen endüstri kuruluşu

REALİST, -Tİ : Turkish Turkish

gerçekçi

REALİTE : Turkish Turkish

gerçek, gerçeklik

REALİZM : Turkish Turkish

gerçekçilik

REASÜRANS : Turkish Turkish

ir sigorta ortaklığının, sigorta ettiği paranın bir bölümünü, olabilecek zarara karşı, başka bir ortaklığa yeniden sigorta ettirmesi işi

REAYA : Turkish Turkish

ir hükümdarın yönetimi altındaki halk

REAYA : Turkish Turkish

tanzimat'tan önce osmanlı ımparatorluğu'nun müslüman olmayan uyrukları

REAYA : Turkish Turkish

hıristiyan

REBAP : Turkish Turkish

gövdesi hindistancevizi kabuğundan yapılmış uzun saplı saz

REBİYÜLÂHIR : Turkish Turkish

ay takviminin dördüncü ayı, küçük mevlit ayı

REBİYÜLEVVEL : Turkish Turkish

ay takviminin üçüncü ayı, büyük mevlit ayı