Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
RASTLANTI : Turkish Turkish

ilgiye, isteğe, kurala ya da belli bir nedene dayanmaksızın oluveren karşılaşma, °tesadüf

RASTLANTISAL : Turkish Turkish

astlantı sonucu olan, °tesadüf

RASTLAŞMA : Turkish Turkish

astlaşmak eylemi

RASTLAŞMAK : Turkish Turkish

irbiriyle karşılaşmak, birbirine rastlamak, °tesadüf etmek

RASTLAŞMAK : Turkish Turkish

aynı zamanda olmak, üst üste gelmek

RASTLAYIŞ : Turkish Turkish

astlamak eylemi ya da biçimi

RASYONAL : Turkish Turkish

ussal, °akli

RASYONALİST, -Tİ : Turkish Turkish

usçu, °akılcı

RASYONALİTE : Turkish Turkish

ussallık

RASYONALİZASYON : Turkish Turkish

ussallaştırma

RASYONALİZM : Turkish Turkish

usçuluk, °akılcılık

RASYONEL : Turkish Turkish

usa dayanan, ölçülü, ussal, °hesaplı

RASYONEL SAYI : Turkish Turkish

tam ya da kesirli sayıların ortak adı

RATANYA : Turkish Turkish

karabuğdaygillerden, kökü sürgün kesici olarak hekimlikte kullanılan bir bitki (krameria triandra)

RATIP : Turkish Turkish

yaş, nemli

RAVENT : Turkish Turkish

karabuğdaygillerden, iri gövdeli, büyük yapraklı, hekimlikte kullanılan bir bitki (rheum)

RAVNT : Turkish Turkish

dönem

RAY : Turkish Turkish

tren, tramvay gibi taşıtlarda tekerleklerin üzerinde hareket ettiği demir yol

RAYBA : Turkish Turkish

pürüzalır

RAYDAN ( YA DA RAYINDAN) ÇIKMAK : Turkish Turkish

düzeni bozulmak, altüst olmak

RAYİÇ : Turkish Turkish

ir malın satış ve sürüm değeri

RAYİÇ FİYAT : Turkish Turkish

ir malın sürüm değeri, piyasa ederi

RAYİHA : Turkish Turkish

koku, güzel koku

RAYİHALI : Turkish Turkish

güzel kokulu

RAYINA GİRMEK : Turkish Turkish

(bir iş, bir girişim) düzene sokulmak, iyi bir duruma getirilmek