Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
RASPALAMA : Turkish Turkish

aspalamak eylemi, raspa

RASPALAMAK : Turkish Turkish

aspa kullanarak boyaları, pasları kazımak, pürüzleri gidermek ya da iki yüzeyi birbirine yapıştırmak, oturtmak

RASPALANMA : Turkish Turkish

aspalanmak eylemi

RASPALANMAK : Turkish Turkish

aspalamak eylemine konu olmak

RAST : Turkish Turkish

doğru

RAST : Turkish Turkish

tesadüf

RAST : Turkish Turkish

(atılan şeyler) hedefi vurma

RAST GELMEK : Turkish Turkish

düşünmediği, ummadığı halde karşılaşmak, rastlamak, °tesadüf etmek

RAST GELMEK : Turkish Turkish

düşünmediği ya da düşünülmediği halde payına düşmek

RAST GELMEK : Turkish Turkish

(atılan şey) hedefi bulmak

RAST GELMEK : Turkish Turkish

ulmak

RAST GETİRMEK : Turkish Turkish

ast gelmesini sağlamak

RAST GETİRMEK : Turkish Turkish

kollamak. seçmek

RAST GETİRMEK : Turkish Turkish

aranmakta olan bir şeyi ya da kimseyi umulmadık bir yer ya da zamanda bulmak

RAST GETİRMEK : Turkish Turkish

(tanrı) uygun getirmek, başarılı kılmak

RAST GİTMEK : Turkish Turkish

uygun düşmek, istenilen biçimde gelişmek

RAST, -TI : Turkish Turkish

türk müziğinde bir makam adı

RASTIK : Turkish Turkish

kadınların kaşlarını ya da saçlarını boyamak için sürdükleri siyah boya

RASTIK : Turkish Turkish

sürmemantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, sürme

RASTIK ÇEKMEK : Turkish Turkish

astık sürmek

RASTIKLI : Turkish Turkish

astık sürülmüş olan (kaş ya da saç)

RASTLAMA : Turkish Turkish

astlamak eylemi

RASTLAMAK : Turkish Turkish

ir kimse ile karşı karşıya gelmek, karşılaşmak, rast gelmek, °tesadüf etmek

RASTLAMAK : Turkish Turkish

(atılan şey) hedefi bulmak, rast gelmek

RASTLANMAK : Turkish Turkish

karşılaşmak, rast gelinmek, °tesadüf edilmek