Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SAPMACI : Turkish Turkish

örgütünün, partisinin belirlediği temel ilkelerden ayrılan (kişi)

SAPMACILIK : Turkish Turkish

örgütünün, partisinin belirlediği temel ilkelerden ayrılma

SAPMAK, -AR : Turkish Turkish

yön değiştirmek

SAPMAK, -AR : Turkish Turkish

önceden belirlenmiş, saptanmış görüş, düşünüş, amaç ya da davranıştan ayrılmak

SAPMAK, -AR : Turkish Turkish

doğruluktan ayrılmak

SAPMAÖLÇER : Turkish Turkish

havacılıkta sapma değişimlerini ölçmeye yarayan aygıt

SAPOTAĞACI, -NI : Turkish Turkish

sapotgillerin örnek bitkisi olan, lezzetli meyvesi ve çiklet yapımında kullanılan sütlü salgısı için sıcak ülkelerde yetiştirilen bir ağaç (achras sapota)

SAPOTGİLLER : Turkish Turkish

ıkiçeneklilerden, örnek bitkisi sapotağacı olan, sıcak ülkelerde, genellikle orta amerika'da yetişen, kimi cinslerinden gütaperka çıkarılan bir bitki familyası

ŞAPPADAK : Turkish Turkish

apansız

ŞAPRAK : Turkish Turkish

eyer örtüsü, çaprak

SAPROFİT, -Tİ : Turkish Turkish

( sapros çürük, phyton bitki) çürükçül

ŞAPŞAL : Turkish Turkish

aptalca davranışlarda bulunan, alık

ŞAPŞAL : Turkish Turkish

üstüne başına önem vermeyen, özen göstermeyen

ŞAPŞAL : Turkish Turkish

(giyecek için) bol, dökük ve biçimsiz

ŞAPŞAL YAKA : Turkish Turkish

dökümlü ve geniş yaka

ŞAPŞALAK : Turkish Turkish

özensiz, düzensiz (kimse)

ŞAPŞALCA : Turkish Turkish

şapşala yakışır (bir biçimde)

ŞAPŞALLAŞMAK : Turkish Turkish

aptallaşmak, alıklaşmak

ŞAPŞALLIK : Turkish Turkish

şapşal olma durumu ya da şapşalca davranış

SAPSARI : Turkish Turkish

çok sarı ya da her yanı sarı

SAPSARI KESİLMEK ( YA DA OLMAK) : Turkish Turkish

çok sararmak

SAPSIZ : Turkish Turkish

sapı olmayan

SAPSIZ BALTA : Turkish Turkish

koruyucusu, dayanağı olmayan kimse

SAPTAMA : Turkish Turkish

saptamak eylemi, °tespit

SAPTAMA : Turkish Turkish

yıkanmış gümüş bromürlü tabakanın, gümüş bromür kalıntılarını eritmek için filmin kimyasal bir eriyikten geçirilmesi