Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SAPLAMA : Turkish Turkish

ıç içe geçen ya da başka bir parça üzerine eklenen parçaların bağlantısı için kullanılan, türlü kalınlık ve uzunlukta, bir yanı yivli, yuvarlak metal kama

SAPLAMA : Turkish Turkish

ir menteşenin iki oynak parçasını birleştirmeye yarayan küçük, ince metal mil

SAPLAMAK : Turkish Turkish

hızla batırmak

ŞAPLAMAK : Turkish Turkish

şap diye ses çıkarmak

ŞAPLAMAK : Turkish Turkish

ir şeyi şaplı su ile ıslatmak

ŞAPLAMAK : Turkish Turkish

ir yapının tabanını ince kum ve çimentoyla hazırlanan karışımla sıvamak

SAPLANIŞ : Turkish Turkish

saplanmak eylemi ya da biçimi

SAPLANMA : Turkish Turkish

saplanmak eylemi

SAPLANMAK : Turkish Turkish

hızla batmak

SAPLANMAK : Turkish Turkish

atma sonucu hareket edemez olmak, batıp kalmak

SAPLANMAK : Turkish Turkish

ir şeyle ilgisini kesememek, takılıp kalmak

SAPLANTI : Turkish Turkish

kişinin, etkisinden kendini kurtaramadığı yersiz, saçma düşünce, °sabit fikir, °fikrisabit, °idefiks

SAPLANTILI : Turkish Turkish

saplantısı olan

ŞAPLATMA : Turkish Turkish

şaplatmak eylemi

ŞAPLATMAK : Turkish Turkish

şap diye ses çıkartmak

ŞAPLATMAK : Turkish Turkish

(sesli şamar) vurmak

SAPLAYIŞ : Turkish Turkish

saplamak eylemi ya da biçimi

SAPLI : Turkish Turkish

sapı olan ya da sapı belli bir nitelikte olan

SAPLI : Turkish Turkish

saplanmış

SAPLI : Turkish Turkish

uzunca bir sapı olan tas ya da tencere

ŞAPLI : Turkish Turkish

ıçinde şap bulunan

SAPMA : Turkish Turkish

sapmak eylemi

SAPMA : Turkish Turkish

serbest bir mıknatıslı iğnenin denge konumunda iken gösterdiği doğrultudan geçen düşey düzlemle, bulunulan noktanın meridyen düzlemi arasındaki açı, °aberasyon

SAPMA : Turkish Turkish

ir ışının saydam bir biçmeden geçtikten sonraki doğrultusu ile ilk doğrultusu arasında oluşan açı

SAPMA : Turkish Turkish

kimi sözcüklerin kurallara göre almaları gereken biçimlerden uzaklaşması durumu