Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ŞEKERLEŞME : Turkish Turkish

şekerleşmek eylemi

ŞEKERLEŞMEK : Turkish Turkish

nişastalı ya da selülozlu maddeler, enzimlerin ya da inorganik asitlerin etkisiyle mayalanabilir şekerler durumuna dönüşmek

ŞEKERLEŞMEK : Turkish Turkish

(bir kimse) sevimli, hoşa gidecek bir duruma gelmek

ŞEKERLEŞTİRİCİ : Turkish Turkish

iracılık v.b. de nişastayı glukoza dönüştüren aygıt

ŞEKERLİ : Turkish Turkish

ıçinde şeker bulunan

ŞEKERLİ : Turkish Turkish

şeker hastalığı olan

ŞEKERLİK : Turkish Turkish

şeker kabı

ŞEKERLİK : Turkish Turkish

şeker yapmaya elverişli

ŞEKERPANCARI, -NI : Turkish Turkish

ispanakgillerden, etli kökünden şeker elde edilen iki yılık bir bitki (reta vulgaris varrapa)

ŞEKERPARE : Turkish Turkish

çok tatlı bir kayısı çeşidi

ŞEKERPARE : Turkish Turkish

ir çeşit hamur tatlısı

ŞEKERRENK, -Gİ : Turkish Turkish

sarıya çalan (renk)

ŞEKERRENK, -Gİ : Turkish Turkish

ıki kişi arasındaki dostluk ilişkisinin bozuk olduğunu belirtmek için kullanılır

ŞEKERSİ : Turkish Turkish

şekere benzeyen

ŞEKERSİZ : Turkish Turkish

şekeri olmayan

ŞEKERSİZ : Turkish Turkish

şekeri az, tadı az olan

SEKİ : Turkish Turkish

evlerin önüne oturmak için taş ve çamurdan yapılan set

SEKİ : Turkish Turkish

oturulacak sedir biçiminde taş ya da set

SEKİ : Turkish Turkish

toprak üstündeki, yükseklik, doğal set

SEKİ : Turkish Turkish

akarsuların iki yakasındaki yamaçlarda, kimi deniz ve göl kıyılarında görülen basamak biçiminde yeryüzü şekli, set, °taraça, °teras

SEKİ : Turkish Turkish

atın ayağında genellikle bileğe ya da dize kadar çıkan beyazlık

ŞEKİL ALMAK : Turkish Turkish

elli bir biçime girmek, biçimlenmek, şekillenmek

ŞEKİL VE ŞEMAİL : Turkish Turkish

görünüş

ŞEKİL VERMEK : Turkish Turkish

elirli biçime girmesini sağlamak, biçimlendirmek, şekillendirmek

ŞEKİL, -KLİ : Turkish Turkish

ir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, biçim