Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SEKMEK, -ER : Turkish Turkish

(olumsuz biçimiyle) aralık vermeden sürüp gitmek

SEKMEN : Turkish Turkish

arkalıksız iskemle

SEKMEN : Turkish Turkish

asamak

SEKOYA : Turkish Turkish

kozalaklıların porsukgiller familyasından. kaliforniya'da yetişen,
130 metre boyunda, büyük bir orman ağacı (seqaoia)

SEKRETER : Turkish Turkish

özel ya da kamu kuruluşlarında haberleşmeyi sağlayan, yazışma yapabilen görevli, yazman1, °kâtip

SEKRETER : Turkish Turkish

özel ya da kamu kuruluşlarında yönetim ve yazışmalardan sorumlu kimse, yazman

SEKRETER : Turkish Turkish

(basında) sayfa düzenlemesini yapan gazeteci

SEKRETERKUŞU : Turkish Turkish

uzun bacaklı, uzun boyunlu, sorguçlu bir kuş

SEKRETERLİK : Turkish Turkish

sekreterin görevi, yazmanlık, kâtiplik

SEKRETERLİK : Turkish Turkish

ir ya da daha çok sekreterin çalıştığı yer ya da büro

SEKRETERYA : Turkish Turkish

sekreterlik

SEKS : Turkish Turkish

cinsellik, cinslik, °cinsiyet

SEKSAPEL : Turkish Turkish

cinsel bakımdan çekicilik

SEKSEK : Turkish Turkish

sekerek oynanan bir çocuk oyunu

SEKSEN : Turkish Turkish

yetmiş dokuzdan sonra gelen sayının adı ve bu sayıyı gösteren rakam, 80, lxxx

SEKSEN : Turkish Turkish

sekiz kere on, yetmiş dokuzdan bir artık

SEKSENER : Turkish Turkish

seksen sayısının üleştirme sıfatı, her birine seksen, her kezinde sekseni bir arada olan

SEKSENİNCİ : Turkish Turkish

seksen sayısının sıra sıfatı, sırada yetmiş dokuzuncudan sonra gelen

SEKSENLİK : Turkish Turkish

ıçinde seksen sayı bulunan

SEKSENLİK : Turkish Turkish

seksen yaşında olan: seksenlik ihtiyar

SEKSİ : Turkish Turkish

cinsel çekiciliği olan

SEKSİLİK : Turkish Turkish

seksi olma durumu

SEKSİYON : Turkish Turkish

ölüm

SEKSİZM : Turkish Turkish

cinsiyete dayalı ayrımcılık

SEKSOLOG : Turkish Turkish

seksoloji uzmanı, cinslikbilimci