Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SEKSOLOJİ : Turkish Turkish

cinslikle ilgili sorunların incelendiği bilim, cinslikbilim

SEKSOTERAPİ : Turkish Turkish

cinsellikteki işlev bozukluklarını tedavi etmek için başvurulan yöntemlerin tümü

SEKSÜEL : Turkish Turkish

cinsel, cinsellikle ilgili

SEKTE : Turkish Turkish

durma, kesintiye uğrama, kesilme, durgu: kalp sektesi

SEKTE : Turkish Turkish

ozukluk

SEKTE : Turkish Turkish

ınme, °felç

SEKTE VURMAK : Turkish Turkish

kesilmesine neden olmak, kesintiye uğratmak

SEKTEİKALP, -Bİ : Turkish Turkish

yüreğin durması

SEKTER : Turkish Turkish

aşkalarının siyasal, dinsel vb. düşüncelerine, inançlarına karşı çıkan, katı ve hoşgörüsüz davranan (kimse)

SEKTER : Turkish Turkish

katı, hoşgörüsüz (düşünce, tutum)

SEKTERLİK : Turkish Turkish

sekter olma durumu

SEKTEYE UĞRATMAK : Turkish Turkish

kesilmek, kesintiye uğramak

SEKTİRME : Turkish Turkish

sektirmek eylemi

SEKTİRMEK : Turkish Turkish

sekmesine neden olmak

SEKTİRMEMEK 1) : Turkish Turkish

aksatmamak, aralık vermeden sürekli yapmak

SEKTİRMEMEK 1) : Turkish Turkish

üyük bir dikkat içinde bulunmak

SEKTÖR : Turkish Turkish

ölüm, kesim

ŞEKVA : Turkish Turkish

yakınma, sızlanma, °şikâyet

SEL : Turkish Turkish

sürekli yağmurlardan ya da eriyen karlardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su

SEL : Turkish Turkish

hareket halindeki büyük kalabalık, yığın

SEL : Turkish Turkish

etki ve iz bırakan güçlü durum ya da davranış

SEL GİBİ (AKMAK) : Turkish Turkish

(sıvılar için) bol ve gür (akmak)

SEL GİBİ (AKMAK) : Turkish Turkish

(zaman için) çabuk ve hızla geçmek

SEL GİBİ (AKMAK) : Turkish Turkish

(insanlar için) kalabalık bir yığın halinde gitmek, yürümek

SEL GİDER KUM KALIR : Turkish Turkish

geçici durumlara güvenmek doğru değildir