Turkish
SERPİLME : Turkish Turkish
serpilmek eylemi
SERPİLMEK : Turkish Turkish
serpmek eylemine konu olmak
SERPİLMEK : Turkish Turkish
gelişmek, büyümek
SERPİNTİ : Turkish Turkish
dökülen ya da akan bir şeyden sıçrayıp serpilen bölüm
SERPİNTİ : Turkish Turkish
azar azar, küçük damlalar ya da tanecikler durumunda yağan yağmur ya da kar
SERPİNTİ : Turkish Turkish
ir durumun etkisinin azalmış olduğu bölüm
SERPİNTİLİ : Turkish Turkish
serpintisi olan
SERPİŞ : Turkish Turkish
serpmek eylemi ya da biçimi
SERPİŞTİRME : Turkish Turkish
serpiştirmek eylemi
SERPİŞTİRMEK : Turkish Turkish
(yağmur ya da kar için) azar azar, ince ince yağmak
SERPİŞTİRMEK : Turkish Turkish
gelişigüzel serpmek
SERPME : Turkish Turkish
serpmek eylemi
SERPME : Turkish Turkish
koni biçiminde, ucuna bir sıra kurşun dizilmiş balık ağı
SERPME : Turkish Turkish
serpilmiş durumda olan
SERPMEK, -ER : Turkish Turkish
ir şeyi dağılacak biçimde dökmek, saçmak
SERPMEK, -ER : Turkish Turkish
elli bir yere dağılacak biçimde dökmek
SERPMEK, -ER : Turkish Turkish
vermek, saçmak
SERPMEK, -ER : Turkish Turkish
azar azar, ince ince yağmak
SERPTİRMEK : Turkish Turkish
serpmek eylemini yaptırmak
SERPUŞ : Turkish Turkish
aşlık
ŞERRİNE LANET : Turkish Turkish
kötü bir kimse ile uğraşmak istenilmediğini ya da kaçınıldığını anlatır
SERSEFİL : Turkish Turkish
çok sefil, çok yoksul olan
SERSEFİL : Turkish Turkish
çok yoksul olarak
SERSEM : Turkish Turkish
herhangi bir nedenle bilinci ve duyguları zayıflamış olan
SERSEM : Turkish Turkish
düşünmeden hareket eden, ne yaptığının farkında olmayan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani