Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SERMAYELİ : Turkish Turkish

sermayesi olan

SERMAYELİ : Turkish Turkish

sermayesi belli bir nitelikte olan

SERMAYESİZ : Turkish Turkish

sermayesi olmayan

SERMAYESİZ : Turkish Turkish

sermayesi konulmadan

SERMAYESİZLİK : Turkish Turkish

sermayesiz olma durumu

SERMAYEYİ KEDİYE YÜKLEMEK : Turkish Turkish

parayı yiyip bitirmek

SERME : Turkish Turkish

sermek eylemi

SERMEK, -ER : Turkish Turkish

asmak

SERMEK, -ER : Turkish Turkish

göstermek amacıyla asmak ya da yaymak

SERMEK, -ER : Turkish Turkish

kurutmak için düz bir yere yaymak

SERMEK, -ER : Turkish Turkish

açarak yaymak ya da döşemek

SERMEK, -ER : Turkish Turkish

oylu boyunca yere yatırmak, düşürmek ya da hırpalamak

SERMEK, -ER : Turkish Turkish

oşlamak, savsamak

SERMEST, -Tİ : Turkish Turkish

esrik, °sarhoş

SERMİN : Turkish Turkish

dokuma aygıtında kumaş sarılan yer, selmin

SERMUHARRİR : Turkish Turkish

aşyazar

SERMÜRETTİP : Turkish Turkish

(basımevinde) başdizgici, başmürettip

SERPANTİN : Turkish Turkish

eğlencelerde kullanmak için kendi üzerine sarılarak hazırlanan, savrulduğunda çözülen, renkli kâğıttan yapılmış ince ve uzun şerit

SERPANTİN : Turkish Turkish

kalorifer döşeminde bükülmüş borularla yapılmış ısıtıcı

SERPANTİN : Turkish Turkish

yılantaşı

SERPELEME : Turkish Turkish

serpelemek eylemi

SERPELEMEK 1. : Turkish Turkish

seyrek damlalar durumunda yağmak

SERPELEMEK 1. : Turkish Turkish

sürekli olarak ve az az serpmek

SERPENE : Turkish Turkish

meyve ağaçlarına dik durması, sarılması için konulan destek

SERPİCİ : Turkish Turkish

sıcaklık belli bir değeri geçince kendiliğinden açılarak su akıtan, bu özelliği nedeniyle yangın döşeminde kullanılan bir araç