Multilingual Turkish Dictionary Turkish

Zırhın altına giyilen pamuklu elbise. * Üstten giyilen kürk biçiminde süslü elbise. Kaftan. (Eskiden ekseriyetle taltif için, büyük kimseler tarafından liyâkat sahiplerine giydirilir veya üstlerine atılırdı.)

HEFTE : Turkish Risale

Yedi günlük müddet olan hafta

HEFTÂD : Turkish Risale

f. Yetmiş. 70

HEFTÜM : Turkish Risale

f. Yedinci

HEFV : Turkish Risale

Açlık

HEFVAN : Turkish Risale

Yanılma, yanlışlık. * Süratle gitme, hızla gitme. * Ayak kayıp sürçme

HEFVE : Turkish Risale

(C.: Hefevât) Sürçme, ayak kayması. * Mc: Hata, yanılma. Zelle

HEFÎF : Turkish Risale

Sür'atli seyir

HEGEMONYA : Turkish Risale

yun. Kuvvetle ve kıymetli vasıflarla olan üstünlük. * Bir devletin başka bir devlet üzerindeki siyasi üstünlüğü ve baskısı

HEHCA' : Turkish Risale

Kerim, cömert kimse

HEJDEH : Turkish Risale

f. Onsekiz sayısı

HEK'A : Turkish Risale

Menazil-i Kamer'den bir yıldız. * Atın göğsü üstündeki dâire

HEKHEKA : Turkish Risale

Az birşey verme. * şiddetli seyir

HEKK : Turkish Risale

şiddetli yağmur. * Kılıçla vurmak

HEKM : Turkish Risale

Halka şerle taarruz etmek

HEKR : Turkish Risale

Taaccüp etmek, şaşırmak

HEKTAR : Turkish Risale

Fr. Yüz ar değerinde ölçü birimi

HEKTOMETRE : Turkish Risale

Fr. Yüz metrelik uzunluk ölçü birimi

HEKUR : Turkish Risale

Uzun, tavil

HEKİM : Turkish Risale

(Bak: Hakîm)

HEKİR : Turkish Risale

Taaccüp eden, şaşıran

HEL : Turkish Risale

Arapçada soru cümlesinin başına gelen bir harf olup; $ em bel kad edatları yerinde ve ceza mânasına emri ve bazan isbat, bazan da nehiy için kullanılır

HEL MİN MEZİD : Turkish Risale

Daha yok mu? Daha olmayacak mı? mânâlarında kullanılır

HEL' (HİL') : Turkish Risale

Oğlak. (Müe: Hel'a)

Turkish

HEFT-RENG : Turkish Risale

HEFTAN : Turkish Risale