Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HOSTES : Turkish Risale

ing. Umumi taşıtlarda, daha ziyade uçaklarda yolcuları ağırlayan kız veya kadın

HOTOZ : Turkish Risale

Eski zamanda kadınların başlarına giydikleri süslü serpuş. * Hayvan, kuş ve tavuk tepesi. * Yapıların ve eşyaların üzerine konulan tepelik

HOV : Turkish Risale

Av kuşuyla yapılan av. * Av kuşunu, yanına celbetmeye mahsus bir kelime-i beynelmileldir

HOVARDA : Turkish Risale

Sefih, çapkın. Malını mülkünü zevk u safa yolunda harcayan, sefâhette sarfeden

HOŞ : Turkish Risale

f. İyi, güzel. * Tatlı. * Tuhaf, garip

HOŞ-ALEF : Turkish Risale

f. Çok fazla yiyen hayvan. * Mc: Helâl haram demeden her şeyi yiyen kimse

HOŞA : Turkish Risale

f. Ne güzel, ne iyi, ne hoş

HOŞAB : Turkish Risale

f. Suyu, havası iyi olan yer. Parlak, berrak. Elmas, inci gibi şeylerin parlaklığı. * Hoşaf

HOŞAFIN YAĞI KESİLMEK : Turkish Risale

Ist: Bozulmak, bir cevap bulamamak, mahcup olmak

HOŞANE : Turkish Risale

f. Güzel, iyi, lâtif

HOŞAVAZ : Turkish Risale

f. Sesi güzel olan. Güzel sesli

HOŞAYENDE : Turkish Risale

(C.: Hoşâyendegân) f. Hoşa giden, hoşlanılan, beğenilen

HOŞBEŞ : Turkish Risale

Selâmsabah, hatır sorma, birbirine rastlayan iki ahbab arasında söylenilen ilk sözler

HOŞBU : Turkish Risale

f. Güzel kokulu, hoş kokan

HOŞBUDE : Turkish Risale

f. İyi oldu, iyi olurdu

HOŞBUYÎ : Turkish Risale

f. İyi kokulu olmak, güzel kokmak

HOŞDİL : Turkish Risale

f. Memnun, neşeli. Gönlü hoş

HOŞE-ÇİN : Turkish Risale

(Bak: Huşeçin)

HOŞEDA : Turkish Risale

f. Hareket ve davranışı hoş ve güzel olan

HOŞELHAN : Turkish Risale

f. Güzel ve hoş makale okuyan

HOŞENDAM : Turkish Risale

f. Boyu bosu güzel ve düzgün olan

HOŞGÛ : Turkish Risale

f. Hoş konuşan, tatlı dilli. Konuşmaları kırıcı olmayan

HOŞGÜVAR : Turkish Risale

f. Hazmı kolay, tatlı, hoş, sindirici

HOŞGÜZEŞTE : Turkish Risale

f. Hoş geçmiş tatlı zaman

HOŞHAL : Turkish Risale

f. Hali vakti iyi, bahtiyar, mes'ud