Turkish
HODSERÂNE : Turkish Risale
f. Dik başlılıkla, serkeşcesine. Kimseyi dinlemeden
HODSİTA(Y) : Turkish Risale
f. Kendini öven, medheden
HOKEÇ : Turkish Risale
Burulmuş erkek kuzu
HOKKA : Turkish Risale
Cam, seramik veya metalden yapılmış küçük kutu biçimindeki kap. (Bilhassa içine mürekkep konulur.)
HOKKA-İ BÎMAĞZ : Turkish Risale
Akılsız ahmak kimse
HOKKA-İ MİNA : Turkish Risale
Sema, gök yüzü
HOKKABAZ : Turkish Risale
Elçabukluğu ile birtakım şaşırtıcı oyunlar göstermeyi kendine meslek edinmiş kişi. * Mc: Başkalarını aldatarak yalan ve hile ile iş çeviren kimse
HOL : Turkish Risale
ing. Sofa
HOLDİNG : Turkish Risale
ing. Bir şirketin diğer bir şirkete, onun idaresine hâkim olacak oranda iştirak etmesini ifade eden hukuki alâka
HOMOGEN : Turkish Risale
Fr. Bütün elemanları aynı yapıda veya aynı keyfiyette olan. * Kim: Aynı cinsten olan. Çeşitli elementlerin birleşmesiyle meydana gelmelerine rağmen, bütün kütlelerinde aynı özellikleri gösteren maddelerdir
HONA : Turkish Risale
Erkek geyik
HOPPA : Turkish Risale
Herşeye girişen hafif mizaçlı çocuk tabiatında olan kimse. Yersiz davranışlarda bulunan, dilediğince davranan kişi. Delişmen, şımarık
HOR : Turkish Risale
f. Kıymetsiz, ehemmiyetsiz. Adi. * Güneş, ışık, aydınlık. * Yiyen, yiyici anlamında olup, birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Miras-hor $
Miras yiyen
HORANTA : Turkish Risale
f. Aynı çatı altında yaşayan kişiler, ev halkı
HORASAN : Turkish Risale
f. İran'ın doğusunda bir memleket adı. * Erzurum vilâyetine bağlı bir kasaba adı. * Tuğla tozu ile kireçten yapılan bir nevi sağlam harç ismi. * Kelime mânası: Doğan güneş
HORASANÎ : Turkish Risale
f. Horasana ait. Horasanlı. * Sarıktan daha büyük görünen hoca kavuğu
HORATA : Turkish Risale
(Rumca) Şaka, eğlence, lâtife, mizah
HORDA : Turkish Risale
Fr. Göçebe ve ilkel olarak yaşayan, yağmacılık eden insan topluluğu
HORLUK : Turkish Risale
Hakaret, zillet
HORMON : Turkish Risale
yun. Salgı bezlerinden çıkıp kana katılan maddelerin genel adı
HORNİTO : Turkish Risale
İsp. Küçük fırın. * Jeo: Genellikle patlamalar neticesinde meydana gelen, lâv fışkırmalarının volkan selleri yüzeyinde meydana getirdiği kabarcık
HOROS : Turkish Risale
Tar: Eskiden İstanbul'da ekmekçi, francalacı ve uncu değirmenlerinde mevcut üst ve alt taşlarının bulunduğu ve etrafından hayvanın döndüğü yere, esnaf arasında verilen addır
HORST : Turkish Risale
Alm. Jeo: Bir çukur veya hendeğin, tersine, faylar arasında yükselmiş kesimi
HORTLAK : Turkish Risale
Bazıların hakikatsız ve batıl inanışına göre mezarda dirilip geceleri çıkarak dolaştığı tevehhüm edilen ölü. Cadı, vampir
HOSPODAR : Turkish Risale
Osmanlı İmparatorluğunca XV. yy.dan
1881'e kadar Boğdan ve Eflak'ı yönetmekle vazifelendirilen Romen prenslerinin ünvanı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani