Turkish
HIRSEME : Turkish Risale
Ayakkabının başı
HIRSİYE : Turkish Risale
Geceleyin çalınan koyun
HIRT : Turkish Risale
Erkek keklik. * Hastalıktan dolayı, kesilmiş gibi parça parça olan bulaşık süt
HIRTOPOZ : Turkish Risale
(Argo) Anlayışsız, kaba, ahmak kimse
HIRTİT : Turkish Risale
Kereviz
HIRVANÎ : Turkish Risale
Tar: Düz yakalı önü ilikli bir çeşit elbisedir. Şehzade Abdülmecid'in okumağa başlamasından dolayı yapılan törende, yakınlarının bu elbiseyi giymeleri istenmiş ve bu husus, devletin resmi gazetesi olan Takvim-i Vekayi'de tebliğ edilmişti
HIRVAT : Turkish Risale
Hırvatistan halkından veya bu halkın neslinden olan kişi
HIRVATÎ : Turkish Risale
Tar: Sipahilerin başlarına giydikleri külâh tarzındaki başlık
HIRZ : Turkish Risale
Melce'. Sığınılacak yer. * Tılsım. Cenab-ı Hakk'ın muhafaza etmesine dair yazılı duâ. * Fık: Bir malın âdet üzere muhafazasına mahsus yer. * Muhafaza etmek
HIRZ-I BİGAYRİHÎ : Turkish Risale
Aslında eşya saklamaya mahsus olmayan, izin almadan girilebilen ve konacak malların yanında muhafızı olan yer. (Yol, mescid, meydan gibi)
HIRZ-I BİNEFSİHÎ : Turkish Risale
İçerisinde mal ve eşya saklamak için yapılmış, hazırlanmış ve içine izinsiz girilemiyen ev, dükkân, çadır, depo vs. gibi mahaller. (Kasa, sandık, dolap, çuval da bu hükümdedir.)
HIRZ-I CAN : Turkish Risale
Bağrına basıp canı gibi korumak. Canı koruyan. Canını teslim ederek sığınmak
HIRÇIN : Turkish Risale
Pek inatçı, titiz
HIRÎD : Turkish Risale
f. Satın alma
HIRÎDAR : Turkish Risale
f. Alıcı, müşteri, tâlib
HIRÎDE : Turkish Risale
f. Satın alınan, satın alınmış
HIRİSTİYANLIK : Turkish Risale
(Bak: İsevî)
HIRŞA' : Turkish Risale
Yılan derisi. * Yumurtanın üst kabuğu
HISA : Turkish Risale
(C.: Ahsâ) Sığır tersi
HISA' : Turkish Risale
Hayvanın hayalarını çıkarma, eneme, burma. * İnsanı hadım etme
HISAL : Turkish Risale
(Haslet. C.) Hasletler, huylar, tabiatlar. Ahlâk
HISAL-İ HAMÎDE : Turkish Risale
Medhe ve övülmeğe lâyık güzel huylar, güzel hasletler.(...Dost ve düşmanın ittifakı ile ahlâk-ı hasenenin, şahsında en yüksek derecede; ve bütün muamelâtının şehadetiyle secâyâ-yı sâmiye, vazifesinde ve tebligatında en âlî bir derecede ve din-i İslâmdaki mehasin-i ahlâkın şehadetiyle, şeriatında en âlî hısal-i hamîde, en mükemmel derecede bulunduğuna ehl-i insaf ve dikkat tereddüd etmez. S.)
HISAM : Turkish Risale
Düşmanlık, çekişmek, kavga, mücâdele
HISAN : Turkish Risale
Aygır, at
HISANE : Turkish Risale
Berklik, sağlamlık, sertlik, muhkemlik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani