Turkish
Turkish
HUMUD : Turkish Risale
Düşme. Zayıflama. * Sâkin olmak. Soğumak. Ateş sönmiyerek alevi azalmak. * Bayılmak ve kendini kaybetmek. * Ne helâle, ne de harama iştihası olmamak
HUMUL : Turkish Risale
Bir kimsenin adı sanı batma, ünü ünvanı kaybolma
HUMUZA : Turkish Risale
Ekşilik
HUMUZAT : Turkish Risale
Ekşi şeyler
HUMUZET : Turkish Risale
Ekşilik. Kekrelik
HUMUZİYET : Turkish Risale
Ekşilik. Kekrelik
HUMVE : Turkish Risale
şiddet. * Suret
HUMÇE : Turkish Risale
f. Küçük küp
HUN : Turkish Risale
Hor ve zelil olmak
HUN'A : Turkish Risale
şekk, şüphe, zan. * Töhmet
HUN-AB(E) : Turkish Risale
f. Sulu kan, kanlı su, su ile karışık kan. * Mc: Kanlı gözyaşı
HUN-ALUD(E) : Turkish Risale
f. Kana bulanmış
HUN-AŞAM : Turkish Risale
f. Kan içici, kan içen
HUN-İ CÂN : Turkish Risale
şarap
HUNABİS(E) : Turkish Risale
Arslan. * Zâlim ve kötü kimse
HUNAK : Turkish Risale
(C.: Havânik) Boğazda olan şiş
HUNAN : Turkish Risale
Kuşların boğazında olan bir hastalık
HUNAT'E : Turkish Risale
Kalın, yassı nesne
HUNAYİS : Turkish Risale
Çirkin
HUNBAHA : Turkish Risale
f. Kan bahası, diyet
HUNBAR : Turkish Risale
f. Kan yağdıran, kan yağdırıcı
HUNCUR : Turkish Risale
(C.: Hanâcir) Sütlü deve
HUNDURE : Turkish Risale
Göz bebeği
HUNEFA : Turkish Risale
(Hanîf. C.) Allahın birliğine inananlar. (Bak: Hanîf.)
HUNEFŞAN : Turkish Risale
f. Kan saçan, kan serpen
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani