Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HİTAM : Turkish Risale

Son, nihayet. * Bir şeye mühür basmak. Yazının veya istidanın sonunu mühürlemek

HİTAMPEZİR : Turkish Risale

f. Biten, hitâm bulun, sona eren, nihayet eren

HİTAMUHU MİSKÜN : Turkish Risale

Onun mühürü (sonu) misktir, meâlinde Mutaffifîn Suresi'nin
âyetinden bir kısımdır. Onda Cennet nimetlerinden bahsedildiği gibi, bu kelâm tatbikatta sözün, sohbetin sonunu hoş ve güzel sözle bitirmeğe denilir. $ dersin veya sohbetin sonunda okunması ile söze nihayet verilmesi gibi

HİTAN : Turkish Risale

Erkek çocuğun sünnet edilmesi. * Tenasül uzvunun sünnet yeri

HİTANET : Turkish Risale

Sünnetçilik

HİTAR : Turkish Risale

Saçma söz, mânâsız kelâm

HİTL (HETL) : Turkish Risale

Yorgun deve. * Yağmurun aralıksız olarak yağması. * Sürekli olarak gözyaşı akmak

HİTR : Turkish Risale

Faydasız ve mânâsız söz, boş lâf, yalan

HİTRAFÎ : Turkish Risale

Demirci. * Kuyumcu

HİYAB : Turkish Risale

(Hiyâbet) Kabahat, suç, günah. * Kötü bir durumun başlangıcı. * Yokluk

HİYAC : Turkish Risale

Vuruşma, kıtal. * Müteheyyiç olmak. Muztarib olmak. * Otun kuruması

HİYADE : Turkish Risale

Evmek. * Tevbe etmek

HİYAKET : Turkish Risale

Dokumacılık

HİYAL : Turkish Risale

Taraf, yan, cânib. Hizâ. * Bir hayvanın kısır olma hâli

HİYAM : Turkish Risale

(Hayme. C.) Çadırlar, haymeler

HİYAMİYYE NEZARETİ : Turkish Risale

Tar: 1826 senesinde Yeniçeri Ocağı'nın ilgası üzerine kaldırılan Çadır Mehterleri yerine kurulan daire

HİYAN : Turkish Risale

Zaman, devre

HİYANET : Turkish Risale

(Bak: Hıyânet)

HİYASET : Turkish Risale

Dikmek

HİYAT : Turkish Risale

Çağırmak

HİYATA : Turkish Risale

(Hiyatet) Terzilik. Dikiş yapmak

HİYAZ : Turkish Risale

(Hayz. C.) Kadınlarda meydana gelen aybaşı halleri

HİYAZET : Turkish Risale

Toplama, bir araya getirme. * Bir şeyi kendine mal etme

HİYEL : Turkish Risale

(Hile. C.) Aldatmacalar, hileler, sahtekârlıklar

HİYELA : Turkish Risale

Kibir, gurur, enaniyet, kendini beğenmişlik