Turkish
HİYEM : Turkish Risale
(Hayme. C.) Çadırlar
HİYERARŞİ : Turkish Risale
Fr. Mevkilerin, salâhiyeterin ve rütbelerin önem sırası. * Sıra gözetilerek yapılan herhangi bir tasnif. * Huk: Aynı teşkilâta bağlı kişiler arasında yukarıdan aşağıya bir kontrol imkânı veren ve bu suretle astı üste bağlayan alâka
HİYEROGLİF : Turkish Risale
Fr. Eski Mısırlılar'ın yazısı
HİYMAN : Turkish Risale
Susuz
HİYNE : Turkish Risale
Vakar, ciddiyet
HİZA : Turkish Risale
Bir şeyin karşısı, mukabili. Bir doğru çizginin devamı ile hâsıl olan cihet, düzlük, sıra. * Devenin ve atın ayakları altında yere bastığı yerler. * Nalin. * Taraf
HİZAB : Turkish Risale
Boya, levn. * Kına
HİZAB(Î) : Turkish Risale
Kısa boylu bodur kimse
HİZAM : Turkish Risale
Kolan ve bağırdak denilen nesne. (Beşikte çocuklara bağlarlar.)
HİZAME : Turkish Risale
(C.: Hazâyim) Yular burunluğu
HİZANE : Turkish Risale
(Hizânet) Hazine, kıymetli mücevheratın saklandığı yer. * Hazinedarlık. * Mc: Kalb, gönül, hatır
HİZAYA GELMEK : Turkish Risale
Yola gelmek, düzelmek
HİZB : Turkish Risale
Cemaat. * Takın, kısım, fırka. Parti. * Âlim ve sâlih bir zâtın re'yine tâbi olup onunla bir gaye uğrunda beraber çalışanlar
HİZB-ÜL KUR'AN : Turkish Risale
Kur'an Cemaatı. Kur'an'a ciddi ve samimi olarak bağlanıp, ona hizmet için mücahidane bir surette çalışan ve fenâlıklardan korunan müslümanların topluluğu ve cereyanı. * Kur'an'ın bir cüz'ünün dörtte biri. * Zikir ve dua için Kur'an'dan alınmış bir kısım âyetler
HİZB-ÜŞ ŞEYTAN : Turkish Risale
Şeytana ve nefislerine tâbi olanların grubu. Allah'ın kanun ve nizamına tâbi olmadan kafalarına güvenerek ve nefsanî arzularına uyarak gitmek isteyenler. Milleti, memleketi ve mukaddesatı yıkmağa çalışan ve ahlâksızlığa alıştıranların ve dinsizlerin topluluğu ve cereyanı
HİZBA : Turkish Risale
(C.: Hazâbî) Engebeli arazi, ârızalı toprak
HİZBER : Turkish Risale
(Hizebr) (C.: Hezâbir) f. Aslan, gazanfer. * Mc: Cesur, yiğit, kahraman, yürekli adam
HİZBULLAH : Turkish Risale
Allah için din uğrunda ciddi gayret sâhibi olan ve din düşmanlarıyla aslâ hakiki dost olmayan mücahid cemaat. "Hizb-ül Kur'an" tabiri de aynı mânada kullanılır. (Kur'an-ı Kerim'de
56 ve
22 âyetlerinde zikredilir.)
HİZEBR : Turkish Risale
(Bak: Hizber)
HİZEBRAN : Turkish Risale
(Hizebr. C.) f. Aslanlar
HİZFER (HİZFÂR) : Turkish Risale
(C.: Hazâfır) Taraf. Nâhiye
HİZLAN : Turkish Risale
(Hezlan) Yalnız başına kalıp zelil olmak, yardımcısız kalmak. * Muhafaza ve rahmet-i İlâhiyeden mahrumiyet
HİZMET : Turkish Risale
Birinin işini görme. Bir kimsenin hesabına veya menfaatına iş görme, bu suretle yapılan iş, vazife. Memuriyet. * Bir insan, hayvan veya nebatın muhtaç olduğu işler ve takayyüdat
HİZMET-İ ASKERİYE : Turkish Risale
Askerlik hizmeti. Askerlik vazifesi
HİZMET-İ İMANİYE : Turkish Risale
İmana ait hizmet. İman ve Kur'an hakikatlarının mukni ve ilmi delillerle anlaşılmasına hizmet etmek; neşrinde, tebliğinde çalışmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani