Turkish
KIŞR (KIŞIR) : Turkish Risale
Kabuk. Dış taraf. * Libâs
KIŞR-I ARZ : Turkish Risale
Yer kabuğu
KIŞR-I ŞECER : Turkish Risale
Ağaç kabuğu
KIŞRÎ : Turkish Risale
Kışra, kabuğa dair. Dış yüce ait ve müteallik. Yüzünden. Derinden ve esastan olmayan. Künhü ve esası olmayan
KIŞŞEBE : Turkish Risale
Dişi maymun eniği. * Cüssesi küçük olan kız
KLASÖR : Turkish Risale
Fr. Tasnif işlerinde kullanılan, gözlere ayrılmış dolap veya çekmece. * Geniş mukavva dosya
KLASİK : Turkish Risale
Fr. Çok eskiden yazıldığı hâlde değerini kaybetmeyen eser veya san'at eseri. * Âdet hâline gelmiş usul
KLÜP : Turkish Risale
ing. Eğlenerek boş olarak vakit geçirmek yahut okumak, konuşmak üzere üyelere mahsus toplantı veya eğlence yeri
KLİNİK : Turkish Risale
yun. Hastaya bakılan yer. * Ders gösterilen hastahane koğuşu
KLİŞE : Turkish Risale
Fr. Matbaada tipografik baskıda kullanılan kabartma resim veya yazılar çıkarılmış madeni levha
KOALİSYON : Turkish Risale
ing. Bir maksad için birleşen kuvvetler yahut partiler topluluğu
KODAMAN : Turkish Risale
İleri gelen. Servet veya mevki sahibi kimseler hakkında alay yollu söylenir
KODES : Turkish Risale
Tavuk yeri, kümes. * Hapishane
KOF : Turkish Risale
İçi boş. Kovuk. * Aklı ve ilmi olmayan. Câhil
KOKONA : Turkish Risale
Yaşlı rum kadını
KOLAĞASI : Turkish Risale
t. Eskiden mevcud olan yüzbaşı ile binbaşı arasındaki rütbe
KOLON : Turkish Risale
Fr. Sütun. * Matbaacılıkta, dizilen yazı sütunu
KOLONİ : Turkish Risale
Fr. Bir ülkenin, sınırları dışında işgal ettiği ve yönettiği ülkeye sıkı bağlarla bağlı arazi. * Başka bir memlekete yerleşmeğe giden göçmen topluluğu veya bir topluluğun yerleştiği yer. * Bir memlekette bulunan yabancılar topluluğu
KOLORDU : Turkish Risale
t. Ekseriyetle üç tümen ve diğer tamamlayıcı birliklerden kurulan askeri birlik
KOMANDO : Turkish Risale
(Portekizce) Ask: Müstakil olarak çalışan ve baskın, sabotaj v.b. gibi özel vazifeler yapan, az sayıda askerlerden kurulu birlik, çete
KOMBİNEZON : Turkish Risale
Fr. Tertib, düzenlemek. * Çare. * Kadın iç gömleği
KOMEDİ : Turkish Risale
yun. Cemiyetin gülünç ve kusurlu hâllerini ortaya koyan tiyatro eseri. * Uydurma, yapmacık hareket veya söz. * Gülünecek hareketler
KOMEDİYEN : Turkish Risale
İki yüzlü, riyakârlık gösteren. * Komedi oynayan tiyatro oyuncusu. Maskara
KOMPARTIMAN : Turkish Risale
Fr. Yolcu trenlerinde vagonların bölümlerle ayrılmış kısımlarından her biri
KOMPETAN : Turkish Risale
Fr. Bir işi iyi bilen. Bir şey hakkında yerinde kararlar alabilen kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani