Multilingual Turkish Dictionary

PARE

PARE : Turkish Turkish

parça, °kısım

PARE : Turkish Turkish

tane, °adet

PARE : Turkish Risale

f. Cüz, parça. Kesinti. * Para. Kuruşun kırkta biri. * Kur'an-ı Kerim'in otuz kısmından bir kısmı, bir cüz'ü. * Sayı, bölük. * "Parça" mânâsına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Meh-pâre $
Ay parçası. * Güzel. Yek-pâre $
Tek parça, bir parça

PARE : Ottoman Turkish

"f. Cüz, parça. Kesinti. * Para. Kuruşun kırkta biri. * Kur'an-ı Kerim'in otuz kısmından bir kısmı, bir cüz'ü. * Sayı, bölük. * ""Parça"" mânâsına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Meh-pâre $
Ay parçası. * Güzel. Yek-pâre $
Tek parça, bir parça."

PÂRE : Ottoman Turkish

parça

PARE : Turkish Turkish Hukuk

Parça, bölüm, kısım

PARE : English Azerbaijani Turkish

1] kəsmək, kəsib gödəltmək 2] sünnətləmək 3] təmizləmək, soymaq [kartof, meyvə]

PARE : English Turkish

v. soymak (elma vb.), kabuğunu soymak (elma vb.), budamak, kırpmak, kesmek (tırnak), yontmak, kısmak

PARE : English Turkish Redhouse

pareper fiil
(kabuğunu) soymak.
(tırnak, peynir kabuğu v.b.'ni) kesmek.
down azaltmak, kısmak

PARÉ : French Turkish

"süslenmiş, bezenmiş; hazır"