RAG
RAG : English Azerbaijani Turkish
I. 1] əski, cındır, əski-üskü, cır-cındır 2] vərəqə [qəzetdə] 3] bir tikə, bir parça, bir çəngə; not a rag of evidence sübutsuz, dəlilsiz, əsassız, heç bir əşyayi-dəlil olmadan II. 1] sataşmaq, sürtüşmək, acıqlandırmaq 2] dava-dalaş salmaq, səs-küy salma
RAG : English Turkish
n. gazete bozuntusu, paçavra, çaput, kırpık, kırpıntı, değersiz şey, mendil, kâğıt para, kaba şaka, muziplik, şamata, gürültü, kesik tempolu caz müziği
RAG : English Turkish
v. dalga geçmek, kaba şaka yapmak, dağıtmak, şamata yapmak, herkesi ayağa kaldırmak, azarlamak, paylamak
RAG : English Turkish Redhouse
agräg fiil, konuşma dili (ragged, ragging)
e takılmak, ile şaka yapmak. isim, İngiliz İngilizcesi şaka, oyun
RAG : English Turkish Textile
paçavra, bez parçası, kumaş parçası
RAG : Turkish Risale
f. Çimenlik, çayırlık, bahçelik, bağlık. * Dağ eteği
RAG : Ottoman Turkish
f. Çimenlik, çayırlık, bahçelik, bağlık. * Dağ eteği