Multilingual Turkish Dictionary

FAUL

FAUL : Turkish Turkish

maç ve karşılaşmalarda bir sporcunun hareketini önlemek için yapılan kuraldışı hareket

FAUL : Turkish Turkish Tdk Karsiliklar

Hata

FAUL : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce fault (hata, kusur, kabahat). Sporda kurallara aykırı hareket. Teklif ettiğimiz karşılık: hata

FAUL : Turkish English

n. foul, foul play

FAUL : Turkish French

faute [la], défaut [le]

FAUL : German Turkish

l. cürük
(Ei) cilk
(stinkend) kokmus
(träge) tembel, ag;irkanh, miskin, uyusuk; kül kedisi
(arbeitsscheu) hayiaz
(verdächtig) süpheli, sakat
(säumig) ihmalci; yavastan alan
(mies) V: fos, aynasiz; Hier ist etwas ^ im Staate Dänemark. Bu iste bir bityeni^i var.
e Sache cürük alisveris (od. tahta);
e Ausrede bahane; hicten bir mazeret; sudan bir özür; beynamaz özrü; zu ^ (um et. zu tun) üsengec, üsengen; Er ist zu ~ zum Reden. Lakirdi söyleme§e üseniyor. Unsere Sache steht ^. tsimiz boru. (V)
er Witz fena saka; sich auf die
e Haut legen yan gelip yatmak 9baum m bot. yabant akdiken; siyah kizilagac

FAUL : German Turkish

çürük; cılk; kokmuş; tembel; şüpheli; sakat; ihmalci; yavaştan alan

FAUL : German Turkish

" {faul} çürük; tembel."

FAUL : German Turkish

" çürük, kokmuş; cılk; tembel, miskin, avare; sakat, kelek, şüpheli"

FAUL : German Turkish

çürük; tembel