Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
MAKE AWAY WITH : English Turkish Redhouse

alıp götürmek, yürütmek

MAKE BELIEVE : English Turkish Redhouse

-i (bir şey) olarak düşünmek/hayal etmek: Make believe you're a king. Kendini kral olarak düşün

MAKE BOLD : English Turkish Redhouse

cüret göstermek, cesaret etmek

MAKE BOLD TO : English Turkish Redhouse

-e cesaret etmek,
e cüret etmek

MAKE BOTH ENDS MEET : English Turkish Redhouse

konuşma dili(para açısından) idare etmek

MAKE CAPITAL OF : English Turkish Redhouse

kendi çıkarına kullanmak, istismar etmek

MAKE COMMON CAUSE WITH : English Turkish Redhouse

(bir uğurda)
.. ile birlikte hareket etmek

MAKE DIFFICULTIES : English Turkish Redhouse

zorluk çıkarmak

MAKE DO WITH : English Turkish Redhouse

ile yetinmek, ile idare etmek

MAKE EYES AT : English Turkish Redhouse

konuşma dilikaş göz etmek, gözle flört etmek

MAKE FACES : English Turkish Redhouse

alay ederek yüzünü gözünü tuhaf şekillere sokmak

MAKE FOR HOME : English Turkish Redhouse

evin yolunu tutmak, eve koşmak

MAKE FREE WITH : English Turkish Redhouse

(başkasının malı olan bir şeyi) izin almadan kullanmak.
(bir kadına) fazla samimi davranmak

MAKE FRIENDS : English Turkish Redhouse

(ile) arkadaş olmak

MAKE FRIENDS WITH : English Turkish Redhouse

(ile) arkadaş olmak

MAKE FUN OF : English Turkish Redhouse

(bir kimse) ile alay etmek

MAKE GOOD : English Turkish Redhouse

konuşma dili (biri) başarılı olmak, başarmak.
(on) (sözünü) yerine getirmek; (söylediğini) yapmak..
(on)(borcu) ödemek.
telafi etmek.
ispatlamak

MAKE GOOD ONE'S CHARGE : English Turkish Redhouse

iddiasını kanıtlamak

MAKE GOOD ONE'S ESCAPE : English Turkish Redhouse

kaçmayı başarmak

MAKE GOOD TIME : English Turkish Redhouse

(yolu) hızla katetmek: We made good time between Bor and Niğde. Bor'la Niğde arasındaki yolu hızla katettik

MAKE GREAT STRIDES : English Turkish Redhouse

(bir işte) hızla ilerlemek, çok yol katetmek

MAKE HASTE : English Turkish Redhouse

acele etmek

MAKE HAVOC OF : English Turkish Redhouse

-i harabeye çevirmek

MAKE HAY WHILE THE SUN SHINES. : English Turkish Redhouse

Yağmur yağarken küpünü doldur

MAKE HEADWAY : English Turkish Redhouse

ilerlemek