Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CAMPAIGN TRAIL : English Turkish

elirli bir aday veya fikri desteklemek amacıyla yapılan ziyaretlerin yolu

CAMPAIGNER : English Turkish

n. kampanyaya katılan kimse; mücâdele veren kimse

CAMPAIGNING : English Turkish

n. siyasi kampanya, seçim kampanyası

CAMPANE : English Turkish

n. kampana, çan

CAMPANERO : English Turkish

n. Güney Amerika'ya özgü zil sesi kuşu

CAMPANILE : English Turkish

n. çan kulesi

CAMPANILI : English Turkish

n. çan kuleleri

CAMPANOLOGIST : English Turkish

n. kampanoloji (zil çalma sanatı) uzmanı

CAMPANOLOGY : English Turkish

n. zil çalma sanatı

CAMPANULA : English Turkish

n. çançiçeği, boruçiçeği

CAMPANULATE : English Turkish

adj. zil/çan şeklinde

CAMPARIT : English Turkish

n. mucidi Gaspare Campari tarafından İtalya'da 1860 yılında yapılan markalı parlak kırmızı aperatif bir alkol; bir soyadı

CAMPBELL : English Turkish

n. bir soyadı

CAMPCRAFT : English Turkish

n. hayatı idame, kamp yapma sanatı, arazide hayatta kalma becerileri

CAMPER : English Turkish

n. kampçı, kamp yapan kimse; kamp arabası

CAMPESTRAL : English Turkish

adj. arazi veya doğa ile alakalı; yer seviyesi ile alakalı

CAMPFIRE : English Turkish

n. kamp ateşi

CAMPFIRE GIRLS : English Turkish

amerika'da kız izci topluluğu

CAMPFIRE PICNIC : English Turkish

kampateşi pikniği, kampateşi çevresinde yapılan piknik

CAMPGROUND : English Turkish

n. kamp yeri, kamp alanı

CAMPHENE : English Turkish

n. kimyasal madde

CAMPHOR : English Turkish

n. kâfur

CAMPHOR OIL : English Turkish

kafur yağı, sentetik olarak üretilen veya kafur ağacından elde edilen güçlü kokulu madde

CAMPHOR TREE : English Turkish

kâfur ağacı

CAMPHORACEOUS : English Turkish

adj. kafurla alakalı, parfüm üretimi ve ilaçlarda kullanılan hoş kokulu reçine türü ile alakalı