Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CATSEYE : English Turkish

n. değerli bir taş türü; üzerinde daireler olan misketlerle misket oynama

CATSKILL : English Turkish

n. New York eyaletinde (ABD) bir köy

CATSKILLS : English Turkish

n. New York eyaletinin (ABD) doğusunda bulunan ve bir tatil yeri olarak bilinen dağlık bölge

CATSUIT : English Turkish

n. bütün vücudu kaplayan ve vücuda tam oturan giysi; paraşüt atlama kıyafeti (İngiliz İngilizcesi)

CATSUP : English Turkish

n. ketçap, baharatlı domates sosu

CATTAIL : English Turkish

n. bitki türü

CATTALO : English Turkish

n. bufalo ve ineği çapraz şekilde çiftleştirerek yaratılan sığır türü

CATTERY : English Turkish

n. kediler için çiftleşme yeri, kedilerin beslenmesi için alan; (İngiliz İngilizcesi) kedi barınağı

CATTILY : English Turkish

adv. kedi gibi bir tarzda; sinsice, kurnazca, kindarca

CATTINESS : English Turkish

n. bir kedinin doğası; kurnazlık, akıllılık, sinsilik

CATTISH : English Turkish

adj. kurnaz, sinsi, kedi gibi (Argo); hain

CATTLE : English Turkish

n. sığırlar, insanlar

CATTLE CALL : English Turkish

n. (Kuzey Amerikan Argosu) bir oyun veya filmdeki çeşitli roller için acemi aktörlerin toplu ses sınavı denemesi

CATTLE FENCE : English Turkish

sığrları çevrelemek için parmaklıklı çit

CATTLE LEADER : English Turkish

urun halkası

CATTLE LIFTER : English Turkish

sığır hırsızı, davar hırsızı

CATTLE PEN : English Turkish

n. sığır ahırı, sığırlar için ahır

CATTLE PLAGUE : English Turkish

sığır vebası

CATTLE RANCH : English Turkish

otlak

CATTLE RANGE : English Turkish

n. otlak

CATTLE TITHE : English Turkish

İsraillilerin ayırmaları emredilen birisinin sığır veya koyunlarının onda biri

CATTLE TRAIN : English Turkish

sığır treni, sığırları nakleden tren

CATTLE-SHED : English Turkish

ahır, sığırların barınması için inşa edilmiş yapı

CATTLEMAN : English Turkish

n. sığır güden kimse, sığır yetiştiren kimse

CATTY : English Turkish

adj. kedi gibi, kurnaz, sinsi, hain