Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

CHOCTAW : English Turkish

n. eskiden Mississippi'de (ABD) yaşamış olan (günümüzde ise Oklahoma'da yaşayan) Amerikalı bir Yerli kabilesi; Choctaw Yerli kabilesinin dili

CHOICE : English Turkish

n. seçim, tercih, seçenek, seçme, seçme hakkı, seçilen şey, seçkinler, seçkin sınıf; şık

CHOICE : English Turkish

adj. seçme, seçkin, güzide, elit, üstün, kaliteli, kalburüstü

CHOICE FRUIT : English Turkish

n. kaliteli meyve

CHOICE MOM : English Turkish

n. Tercihli Anne, tercihli bekâr anne

CHOICE OF LAW : English Turkish

alternatif hukuk tipleri arasında seçim yapma opsiyonu

CHOICE PHRASE : English Turkish

mükemmel tabir

CHOICE QUALITY : English Turkish

n. seçkin nitelikli, üstün kâliteli

CHOICE WORDS : English Turkish

n. dikkatle seçilmiş sözcükler, sert ve saldırgan dil

CHOICELY : English Turkish

adv. seçim yoluyla, seçim vasıtası ile

CHOICENESS : English Turkish

n. seçkinlik

CHOICEST : English Turkish

adj. kalburüstü

CHOIR : English Turkish

n. koro, kilise korosu, koro yeri

CHOIR : English Turkish

v. koroda şarkı söylemek

CHOIR MISTRESS : English Turkish

n. bir kilise korosunun bayan şefi

CHOIR STALLS : English Turkish

n. koro yeri

CHOIRBOY : English Turkish

n. şarkıcı çocuk (kilise)

CHOIRMASTER : English Turkish

n. koro yönetmeni

CHOKE : English Turkish

n. boğma, nefesini kesme, jigle, boğumlu tüfek namlusu, kısma bobini

CHOKE : English Turkish

v. boğulmak, boğarak öldürmek; tıkanmak, ölmek, boğmak, tıkamak, nefesini kesmek; baskılamak, bastırmak, tutmak, kısmak

CHOKE BACK : English Turkish

v. tutmak, kontrol etmek, durdurmak, vazgeçirmek, kısmak

CHOKE COIL : English Turkish

kısma bobini, kısma kangalı

CHOKE DOWN : English Turkish

yutmak, mideye indirmek, lüplemek, tutmak, durdurmak, kontrol etmek

CHOKE OFF : English Turkish

tutmak, durdurmak, vazgeçirmek, kısmak

CHOKE ON SOMETHING : English Turkish

soluk borusunun tıkanmasından dolayı konuşamamak veya nefes alamamak