Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CHOKE UP : English Turkish

tıka basa doldurmak, doldurmak, tıkanmak, heyecandan konuşamamak, tıkamak

CHOKEBORE : English Turkish

n. boğumlu tüfek, tüfeğin boğumlu namlusu

CHOKED : English Turkish

adj. kısık, tıkanık, tıkanmış

CHOKED ON HIS FOOD : English Turkish

yemek boğazına kaçtığı için nefes alamadı

CHOKED UP : English Turkish

adj. tıkalı

CHOKED VOICE : English Turkish

kısık ses, yumuşak ve inişli çıkışlı olmasından dolayı duymakta zorlanılan ses

CHOKED WITH TEARS : English Turkish

gözyaşlarına boğulma, konuşamayacak veya nefes alamayacak kadar kuvvetli ağlama

CHOKEDAMP : English Turkish

n. boğucu gaz, boğucu hava

CHOKER : English Turkish

n. boğan şey, boğan kimse, boğazlı yaka; gerdanlık

CHOKEY : English Turkish

n. (İngiliz İngilizcesi) hapishane (Argo)

CHOKIDAR : English Turkish

n. koruma; polis veya örf ve adetler hukuku görevlisi (Hindistan)

CHOKING : English Turkish

adj. boğucu

CHOKING UP : English Turkish

n. tıkama

CHOKING VOICE : English Turkish

kısık ses, yumuşak ve inişli çıkışlı olmasından dolayı duymakta zorlanılan ses

CHOKINGLY : English Turkish

adv. bunaltıcı/boğucu bir şekilde, boğucu bir tarzda

CHOKY : English Turkish

adj. boğucu, tıkayan

CHOKY : English Turkish

n. hapishane, kodes

CHOKY AIR : English Turkish

n. boğucu hava

CHOLAGOGIC : English Turkish

adj. öd/safra salgısını artıran (Tıp)

CHOLAGOGUE : English Turkish

adj. safra salgısının artmasına sebep olan (Tıp)

CHOLECALCIFEROL : English Turkish

n. D3 Vitamini

CHOLECYST : English Turkish

n. safra kesesi

CHOLECYSTECTOMY : English Turkish

n. safra kesesinin cerrahi yöntemlerle alınması (Tıp)

CHOLECYSTIC : English Turkish

adj. safra kesesi iltahabı ile alakalı

CHOLECYSTIS : English Turkish

n. safra kesesi iltahabı