English Turkish
CLEAR VOICE : English Turkish
temiz ve anlaşılır ses, tatlı yumuşak ses, kısık veya boğuk olmayan ses
CLEAR-CUT : English Turkish
düzleştirilmiş, kolaylaştırılmış, rendelenmiş; belirsiz olmayan, anlaşılabilir
CLEAR-EYED : English Turkish
ulutlu/puslu olmayan gözleri olan; açık görüş, keskin görüş
CLEAR-SIGHTEDNESS : English Turkish
keskin ayırımlar/farkındalıklar yapabilme durumu
CLEARABLE : English Turkish
adj. temizlenebilir; temiz bir görünüm verilebilir
CLEARANCE : English Turkish
n. temizleme, açma; açıklık; tasfiye; boşluk, limandan ayrılma izni; ödeme, tasfiye satışı, mevsim sonu satışı, gümrük belgesi
CLEARANCE SALE : English Turkish
tasfiye satışı, mevsim sonu satışı, indirimli satış
CLEARCOLE : English Turkish
n. ebat ve boya karışımı (resim evlerinde temel resim olarak kullanılan)
CLEARED CONDITION : English Turkish
aşlangıç durumu veya şartı
CLEARED HIMSELF : English Turkish
kendini temize çıkarmış, kendini haklı çıkarmış, masumiyetini kanıtlamış, şöhretini korumuş
CLEARED HIS CONSCIENCE : English Turkish
vicdanını temizlemiş, suçluluk duygularını ortadan kaldırmak için davranmış
CLEARED HIS HEAD : English Turkish
kafasını temizlemiş, düşüncelerini organize etmiş, aklını düşünme yetisini tazelemiş
CLEARED HIS NAME : English Turkish
adını temizlemiş, kötü şöhretten kurtulmuş, masumiyetini kanıtlamış
CLEARED HIS THROAT : English Turkish
oğazını temizlemiş, boğazındaki balgamı gidermek için küçük bir öksürme yapmış
CLEARED THE TABLE : English Turkish
görevleri tamamlamış, konuları bitirmiş; masadan kirli tabakları kaldırmış
CLEARER : English Turkish
n. temizleyen şey, arındıran şey; parlatan şey; bir mikroskop kullanırken bir numuneden gereksiz şeyleri kaldıran temizleme ajanı (Tıp)
CLEARHEADED : English Turkish
adj. kafası rahat, sıkıntılı olmayan, tetikte, tamamen uyanık, temiz ve açık bir şekilde düşünebilir
CLEARHEADEDLY : English Turkish
adv. kafası rahat bir şekilde,
CLEARHEADEDNESS : English Turkish
n. kafasının rahat olması özelliği, aklı karışık olmayan bir tarzda düşünebilme yeteneği
CLEARING : English Turkish
n. açıklık alan, takas, kliring
CLEARING AGENCY : English Turkish
temizlik ajansı, teminatların tahvil ve senetlerin saklanması için yatırılabileceği şirket
CLEARING BANK : English Turkish
ciro bankası
CLEARING HOSPITAL : English Turkish
n. seyyar hastane
CLEARING HOUSE : English Turkish
kliring dairesi
CLEARING MEMBER : English Turkish
finansal aracıkurum üyesi, müşterileri adına tahvil hisse senedi ticareti ve diğer finansal işlemleri gerçekleştiren kimse (Finans)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani