Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
COMBAT INFANTRY BADGE : English Turkish

piyade muharebe brövesi, doğrudan savaş askerleri olarak eşsiz ve zor rollerini özel olarak tanımak için Amerikan piyadelerinin seçilmiş üyelerine verilmek üzere 1943’te belirlenen ödül

COMBAT MEDICAL ORDERLY : English Turkish

muharebe sıhhiye eri, savaş şartları altında çalışmak üzere eğitilmiş olan ordu sıhhiyecisi

COMBAT MODEL : English Turkish

muharebe modeli, savaş için tasarlanmış olan model (araç, uçak, vs.)

COMBAT PILOT : English Turkish

savaş pilotu, avcı uçağı pilotu, savaş sırasında uçakları uçuran kimse

COMBAT PLANE : English Turkish

n. savaş uçağı

COMBAT RANGE : English Turkish

muharebe hareket sığası, faaliyet alanı, silahların veya ulaşım araçlarının etkilerini kaybetmeden erişebilecekleri maksimum uzaklık

COMBAT SEARCH AND RESCUE : English Turkish

n. Savaş Arama ve Kurtarma, savaş sırasında muharebe şartlarında yapılan arama ve kurtarma, CSAR

COMBAT SOLDIER : English Turkish

savaş askeri, görevi savaşta mücadele etmek olan asker, savaşta mücadele eden asker

COMBAT SPORT : English Turkish

n. dövüş sporu

COMBAT SQUADRON : English Turkish

muharip filo, hava kuvvetlerinin taktik birliği, askeri uçuş düzeni; askeri örgüt birimi (süvari, deniz kuvvetleri, hava kuvvetleri, vs.)

COMBAT TEAM : English Turkish

muharebe timi, belirli bir operasyonu gerçekleştirmek için değişik askeri kuvvetler birimlerinden oluşan grup

COMBAT TRAINING : English Turkish

n. savaş eğitimi

COMBAT TROOPS : English Turkish

n. savaş birlikleri

COMBAT UNIT : English Turkish

savaş birliği

COMBAT VEHICLE : English Turkish

muharebe aracı, savaş sırasında kullanılan araç

COMBAT VESSEL : English Turkish

muharebe gemisi, etkin savaş sırasında kullanılan gemi, savaşta kullanılan gemi

COMBAT WEBBING-EQUIPMENT : English Turkish

muharebe ağ donanımı, muharebe görevleri ve tatbikat sırasında kullanılmak üzere alınan donanım

COMBAT-READY RANGE : English Turkish

savaşa hazır hareket sığası, çarpışma sırasında ateşlenebilmesi için bombardıman silahına programlanmış olan önceden belirlenmiş atış alanı

COMBATANT : English Turkish

n. kavgacı tip, savaşçı

COMBATANT : English Turkish

adj. savaşçı, savaşan, kavgacı

COMBATIVE : English Turkish

adj. kavgacı, hırçın

COMBATIVELY : English Turkish

adv. kavgacı bir şekilde, hırçın bir şekilde, saldırganca, çelişen bir biçimde

COMBATIVENESS : English Turkish

n. savaşçılık, kavgacı olma niteliği, düşmanlık, kavgacılık, saldırganlık, kavga etme veya dövüşme eğilimi

COMBATTANT : English Turkish

n. muharip, savaşçı, kavgacı, muhalif; rakip

COMBATTANT : English Turkish

adj. savaşçı, dövüşme eğilimi olan, kavgacı