English Turkish
DEFINITIVE : English Turkish
adj. kesin, son; koşulsuz; belirli, açık
DEFINITIVE : English Turkish
n. belgili sözcük
DEFINITIVELY : English Turkish
adv. açık bir şekilde, kesin olarak, kararlı bir şekilde, sonunda, kesinlikle
DEFINITIVENESS : English Turkish
n. açıklık, olumluluk, kesinlik; kakarlılık
DEFINITUDE : English Turkish
n. kesinlik, kararlılık, katiyet
DEFLAGRATE : English Turkish
v. alev almak, tutuşturmak, tutuşuvermek; parlamak
DEFLAGRATION : English Turkish
n. alev alma, birden tutuşma; parlama
DEFLATE : English Turkish
v. havasını boşaltmak, söndürmek; düşürmek, yükselişe müdahele etmek; burnunu sürtmek, gururunu kırmak
DEFLATE PRESSURE : English Turkish
asıncı boşaltma, basıcı azaltma
DEFLATION : English Turkish
n. havasını söndürme, deflasyon; enflasyon karşısında para arzını azaltma, enflasyona karşı alınan önlemler
DEFLATIONARY : English Turkish
adj. deflasyona neden olan, deflasyonal
DEFLATOR : English Turkish
n. deflatör, deflasyona neden olan bir şey (tedavüldeki para miktarında azalma, satın alma gücünün artması, fiyatların düşmesi)
DEFLECT : English Turkish
v. saptırmak, sapmak; döndürmek, dönmek; çevirmek; caymak
DEFLECTABLE : English Turkish
adj. çevrilebilir, saptırılabilir, döndürülebilir
DEFLECTED : English Turkish
adj. yönü değişmiş, aşağı doğru eğilmiş; sabit yönden döndürülmüş; aşağı bükülmüş
DEFLECTION : English Turkish
n. sapma, dönme
DEFLECTIVE : English Turkish
adj. yönü sapan, çevrilen, eğilen
DEFLECTOR : English Turkish
n. deflektör, saptırıcı
DEFLECTOR COIL : English Turkish
n. sapma bobini
DEFLEXED : English Turkish
adj. aşağı eğilmiş, aşağı bükülmüş (Botanikte doğrudan aşağıya doğru eğilen yaprakları veya taçyapraklarını tanımlamak için kullanılır); dışa veya içeriye doğru bükülmüş; saptırılmış
DEFLEXION : English Turkish
n. sapma, dönme
DEFLICTED : English Turkish
adj. şekli bozulmuş, deforme eden veya biçimini bozan bir durumdan etkilenmiş
DEFLORATE : English Turkish
v. koparmak, çiçeklerini yolmak, kızlığını bozmak, bekâretini bozmak
DEFLORATION : English Turkish
n. kızlığını bozma; saflığını bozma
DEFLOWER : English Turkish
v. çiçeklerini yolmak, koparmak; kızlığını bozmak, bekâretini bozmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani