English Turkish
DISCOURSE ANALYSIS : English Turkish
n. söylem analizi, (Dilbilim) söylem ilişkiler ve yapılar araştırmaları (konuşma), dilbiliminin bağlantılı konuşmanın birimlerini oluşturan düzenlemeleri inceleyen ve gramer birimlerinden ziyade dil kullanımını analiz eden alanı
DISCOURSE MARKER : English Turkish
n. konuşma dilinin yapılandırıcı bir birimi olarak işlev gören kelime veya ifade ("well {şey}", "oh {ah}" vs gibi)
DISCOURSER : English Turkish
n. konuşmacı, konferansçı, anlatıcı
DISCOURTEOUS : English Turkish
adj. nezaketsiz, saygısız, kaba
DISCOURTEOUSLY : English Turkish
adv. kabaca, kaba bir şekilde, saygısızca
DISCOURTEOUSNESS : English Turkish
n. kabalık, saygısızlık, incelikten yoksunluk
DISCOURTESY : English Turkish
n. saygısızlık, kabalık
DISCOVER : English Turkish
v. keşfetmek, ortaya çıkarmak, bulmak; farketmek, anlamak
DISCOVER A HIDEOUT : English Turkish
ir gizlenme yeri keşfetmek, bir saklanma yeri açığa çıkarmak
DISCOVER MAGAZINE : English Turkish
Discover Dergisi, fen bilimlerindeki güncel konulara yönelik aylık Amerikan dergisi
DISCOVERABLE : English Turkish
adj. keşfedilebilir, ortaya çıkabilir, anlaşılabilir
DISCOVERER : English Turkish
n. kâşif
DISCOVERT : English Turkish
adj. kocasız, kocası olmayan (Hukuk)
DISCOVERTURE : English Turkish
n. kocasızlık, evlenmemiş kadın olma durumu (Hukuk)
DISCOVERY : English Turkish
n. keşif, buluş, ortaya çıkarma, bulgu
DISCOVERY DAY : English Turkish
Keşif Günü, Amerika'nın keşfedildiği günü kutlayan tatil günü
DISCOVERY OF DOCUMENTS : English Turkish
elgelerin açıklanması
DISCOVERY OF THE CENTURY : English Turkish
yüzyılın keşfi, son yüz yılda yapılan en önemli keşif
DISCREDIT : English Turkish
n. itibarını sarsma, saygınlığını sarsma, gözden düşürme; güvensizlik, şüphe
DISCREDIT : English Turkish
v. itibarını sarsmak, gözden düşürmek; kötülemek; kuşku duymak, güvenmemek
DISCREDITABILITY : English Turkish
n. adına leke sürülebilir olma durumu, adı kötüye çıkarılabilir olma durumu, onuru kırılabilme durumu
DISCREDITABLE : English Turkish
adj. onur kırıcı, yüz kızartıcı, küçük düşürücü
DISCREDITABLY : English Turkish
adv. onur kırıcı bir şekilde, yüz kızartıcı bir şekilde, adını lekeleyici bir şekilde
DISCREDITED : English Turkish
adj. gözden düşmüş, adı çıkmış, güvenilmez, şüpheli
DISCREET : English Turkish
adj. tedbirli, ihtiyatlı, ağzı sıkı, sır saklayan, ketum, sağduyulu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani