English Turkish
DISGRACE : English Turkish
v. utandırmak, rezil etmek, gözden düşürmek
DISGRACE ONESELF : English Turkish
çam devirmek, kendi kendini rezil etmek, gaf yapmak
DISGRACED : English Turkish
adj. rezil olmuş, gözden düşmüş, adı çıkmış
DISGRACED HIM : English Turkish
onu rezil etti, onu gözden düşürdü, onu onursuzlaştırdı, onun adını çıkardı
DISGRACEFUL : English Turkish
adj. utandırıcı, utanç verici, utanılacak, ayıp
DISGRACEFUL BEHAVIOR : English Turkish
utanç verici davranış, rezilce davranış, onursuzca davranış
DISGRACEFULLY : English Turkish
adv. utanç verici bir şekilde, rezilce, onursuzca
DISGRACEFULNESS : English Turkish
n. utanç verici olma durumu, rezilce olma durumu, rezillik, onursuzca olma durumu
DISGRACER : English Turkish
n. utanç verici bir duruma neden olan kimse, rezilce davranan kimse, rezillik yapan, onursuzca davranan
DISGRACING : English Turkish
n. rezil etme
DISGRUNTLE : English Turkish
v. üzmek, canını sıkmak
DISGRUNTLED : English Turkish
adj. kırgın, şikâyetçi, hoşnutsuz, huysuz
DISGRUNTLED COMMUNITY : English Turkish
toplumu üzdü, toplumun canını sıktı, mahalleyi memnuniyetsiz bıraktı, mahallenin canını sıktı
DISGRUNTLEMENT : English Turkish
n. üzüntü, dargınlık, hoşnutsuzluk, memnuniyetsizlik
DISGUISE : English Turkish
n. kılık değiştirme, maske, değiştirme, tanınmaz hale getirme, sahtelik, dış görünüş
DISGUISE : English Turkish
v. kılık değiştirmek, kimliğini gizlemek, değiştirmek, gizlemek, saklamak
DISGUISE ONE'S INTENTIONS : English Turkish
v. amacını gizleme, planlarını gizleme, ne yapacağını belli etmeme
DISGUISE ONESELF : English Turkish
iğreti kılığa girmek
DISGUISE ONESELF AS : English Turkish
kendini
sı olarak gizlemek,
nın kılığına girmek,
nın maskesini takmak
DISGUISED : English Turkish
adj. gizlenmiş, maskelenmiş, gizli
DISGUISEMENT : English Turkish
n. gizlenme, gizleme, saklanma, saklama
DISGUISER : English Turkish
n. görüntüsünü değiştiren, görünüşünü değiştiren, asıl görüntüsünü gizleyen kimse
DISGUST : English Turkish
n. bıkkınlık, nefret, tiksinme, iğrenme
DISGUST : English Turkish
v. iğrendirmek, nefret ettirmek, bıktırmak, bezdirmek
DISGUSTED : English Turkish
adj. iğrenmiş, nefret etmiş, bıkkın, bezgin
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani